Bu iftirâ ve haksızlık karşısında neredesiniz?
BBP Genel Merkezinden Zaman Gazetesi’ne bir “üst düzey kepâzelik servisi”
Bu iftirâ ve haksızlık karşısında neredesiniz?
Bir “üst düzey” BBP Genel Merkez Yöneticisinin Zaman Gazetesi’ne sufle ettiği, “iftira ve alçaklığı” bu sahifeyi kirletmemek adına buraya yazmıyorum, ilgili gazetenin kupürünü iktibas ediyorum…
Yukarıda sorduğum soru, her türlü siyâsi tercih ve hesaptan, her türlü kongre tartışmasından bağımsız olarak“herkese” müteveccihtir.
Bu iftirâ ve haksızlık karşısında neredesiniz?
BBP Kurucuları, 29 Ocak 1993 tarihindeki kuruluşundan bu güne kadar parti divanında yer almış, MKYK’da görev yapmış tüm genel merkez yöneticilerine, tüm il başkanlarına, il yöneticilerine, ilçe başkanlarına ilçe yöneticilerine, belde yöneticilerine, BBP’ye gönül vermiş tüm müntesiplerine müteveccihtir…
Bu iftirâ ve haksızlık karşısında neredesiniz?
Bu soru kuruluşundan bu yana kurucu başkanları başta olmak üzere tüm Nizâm-ı âlem Ocakları Genel Başkanlarına, tüm il ocak başkanlarına ve tüm yöneticilerine müteveccihtir. Bu soru tüm mevcut Alperen Ocakları Genel Başkanlarına, yöneticilerine, mevcut Ocak Genel Başkanı’na müteveccihtir.
Bu iftirâ ve haksızlık karşısında neredesiniz?
Bu soruyu herkes cevaplamak mecburiyetindedir.. Bu soru, tüm siyâsî tahliller, tercihler, tercihsizlikler, hesaplar ve kongre telâşelerinden bağımsız olarak sual edilmektedir, bu bir ahlâkî problemdir. Merhum Muhsin Başkan’ın Nizâm-ı âlem Ocakları Genel Başkanlığı ve BBP genel Başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş bir arkadaşımız için ve berâberindeki arkadaşları için, berâberindeki parti kurucuları, il başkanları, ilçe başkanları, ocak başkanları ve partililer için BBP Genel Merkezi’nden bir “üst düzey mevcut yetkili” medyaya, “ahlâksız bir iftirayı sufle” etmiştir. Bu iftira basının klasik haber çarpıtma alışkanlıklarına hamledilemez. Bu ahlâksız iftira ile yukarıda soruyu tevcih ettiğim herkes zan altında bırakılmıştır.
“Bir Üst Düzey BBP Genel Merkez yöneticisi”nin bu pervâsızca ve fütursuzca ahlâksızlığının ve iftirâsının karşısında bir ahlakî tavır sergilenmezse, korkarım ki bu ahlâksızlık dozu artarak devam edecektir. Mesele ne muhtemel kongredir, ne siyâsî ikbâldir, ne herhangi bir siyâsî hesaptır. Mesele bir ahlâk meselesidir. Mesele pervâsızca ve fütursuzca sergilenen bir ahlâksızlıktır.
BBP’nin geleceği ile ilgili ne düşünürseniz düşünün, siyâset ile ilgili ne karar verirseniz verin, muhtemel kongre ile ilgili kimin yanında olursanız olun, kimin karşısında olursanız olun, kimi desteklerseniz destekleyin, kimi eleştirirseniz eleştirin, ama bu ahlâksızlığın neresinde olduğunuzu mertçe beyân edin. Siyâsetten tamamen soyutlanmış bir şekilde kendi köşenizde oturuyor olsanız da bu “müptezel iftira” ile birlikte on yedi yıllık kadroların ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardında bıraktığı hâtıraların böyle ahlâksızca kirletilmesine izin vermeyin.
Eğer buna sessiz kalırsanız ve buna izin verirseniz, Muhsin Yazıcıoğlu’na yönelik, vefâtının hemen ardından“Şergenekon” ile ilgili ortaya atılan o alçakça iftirayı da zımnen te’yid etmiş olursunuz…
Buna kimsenin hakkı yok…
BBP’nin on yedi yıllık kadrolarının mazilerinin kirletilmesi bu kadar basit olmamalı, buna izin verilmemeli…
İmza Teslimine Gelince…
Kurultayla alâkalı imzaların teslimi için “bir selâm, bir gül ve bir imza” diyerek aralarında BBP kurucuları, il başkanları, ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri, büyük kurultay delegeleri ve ocak başkanlarının bulunduğu bir heyet ile BBP Genel Merkezine gelen Genel Başkan Adayı Sn. Yavuz Ağıralioğlu ve arkadaşları, karşılarında BBP Genel Merkez yöneticisiR.Ç.(51) ve M.D.(44)’nin provokasyonu ile karşılaştılar.
“24 Saat kesintisiz demokrasi” diyenler, kendi dâvâ arkadaşlarının ve partililerinin demokratik taleplerine on dakika tahammül gösteremediler. Basın mensuplarını içeriye almayan bu iki yönetici kendi partililerini de “bir kılıksız bodyguard marifetiyle” içeriye almamak için provokasyonda başrolü oynadılar. İçeriye almamaya çalıştıkları heyet ise yarın seçim olsa seçim sath-ı mahallinde mesai isteyecekleri partilileriydi.
BBP Genel Başkan Adayı Sn. Yavuz Ağıralioğu’na bu provokasyon karşısında gösterdiği nezâket ve sağduyu için teşekkür ediyorum.
Ayrıca BBP Genel Merkez yöneticisi Sn. Hakkı Öznur’a da buradan teşekkür etmeliyim; o rezillik içinde akl-ı selimin temsilcisi olduğu ve gösterdiği nezâket için…
Bu da geçer… Derelerin atlından çok sular akar… Sabır ve sebat atlastan kumaş olur…
Ves-selâm…
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi