ORDUYA HİTÂBE-İ ŞÜKRÂN
Harb Matbû‘ât Karargâhından:
Çanakkal‘a Cebhe-i Harbini ziyaretle bu sabah avdet eden hey’et-i edebiyenin orduya hitâbe-i şükrânıdır:
Ey vatanın kurucu ve kurtarıcı kahramân ordusu ! Biz, memleketin düşünen ve duyan evlâtları nâmına size geldik. Alnımızda yüksek bir millî gurur, gönlümüzde derin bir minnet ve şükrân, beynimizde kuvvetli bir îmân ile babalarınızın ölülerini mezarlarında sevinçle titreten, dost ve düşman beş dünyânın bütün halkını şaşkınlıklara düşüren, milletiniz için tarihlerde altun yapraklar hazırlayan kahramanlıklarınızı yakından görmeğe geldik. Kilidini açmağa uğraşan hâ’in elleri, toprağını çiğnemeğe çabalayan nâ-merd ayakları kırdığınız mukaddes Hâkân ve Halîfe yurdundan ( 480 ) yıl evvel Ayasofya’nın minâresinden okunan ilk ezânla târihin bir devri kapanıp yeni bir devri başladığını dünyaya i‘lân eden büyük Fâtih’in büyük mîrâsı İstanbul’dan sonra onun arkasında ona bakan sevgili Anadolu’dan size selamlar ve hürmetler getirdik.
Oralarda büyük Pâdişâhımız’dan en küçük adama kadar herkes sizi ve sizler gibi Kafkasya, Irâk ve Mısır yollarında aynı emel ve duygu ile çarpışan arkadaşlarınızı düşünüyor, sizinle övünüyor. Belleri bükülmüş ihtiyarlar titreyen ellerini ulu Tanrı’ya uzadarak size du‘â ediyorlar. Kadınlar bir ana sevgisi, şefkatiyle yaralılarınıza bakıyorlar. Çocuklar şânlı cenklerinizin hikâyelerini dinleyerek küçük yüreklerinde tohumlanan vatan aşkını ve düşman kînini yarın için besleyip büyütüyorlar.
Biz geldik; muhârebe meydanlarını dolaşıp yiğitliklerinizin şerefli örneklerini gördük; şimdi göğüslerimiz kabararak İstanbul’a dönüyoruz. Orada gözlerimizle gördüğümüz kahramanlıklarınızı bütün kardaşlarınıza
Söyliyeceğiz, son felâketde yerlere eğilen alnımızı nasıl dünya tarihinde emsâli görülmemiş bahadırlıklar, fedâkârlıklarla göklere kaldırdığınızı anlatacağız. Ey Müslümânlık ve Türklük nâmusunu, şerefini mübârek kanıyla yıkayan ordu! Bolayır’da Şehzâde Süleymân’ın, Lâlâ Şâhin’in düşman gülleleriyle vîrân olmuş mezarları mağrûr ve hayrân sana bakıyor. Düşmanların bile senin merdliğini alkışlıyor. Gölgesi altında arslanlar gibi döğüşerek yükseltdiğin ay yıldızlı al bayrak haşre kadar câmi‘lerimizin, türbelerimizin üzerinde parlasın. Şehîdlerinin ruhları göklere yükselirken gâzîlerinin damarlarında kîn ve imtikâm kaynasın. Ölürsen Allah’ın cenneti, kalırsan milletin minneti senindir. Sen vârol düşmanlarımız kahrolsun.
( Millî )
İKDÂM Gazetesi’nin orijinal nüshâsından Latin harflerine çevrilmiştir.
(24 Temmuz 1915- Mîlâdî)
(11 Ramazan 1333- Hicrî)
(11 Temmuz 1331- Rûmî)
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi