1915-Birinci Dünya Savaşı..Çanakkale ve diğer cephelerden İstanbul'a Kadrga Hastanesi'ne gelen yaralılar ..
(Servet-i Fünûn,1349. Sayı -30 Nisan 1915 Perşembe, 4.ve 5. sayfalar)
Hilâl-i Ahmer idâresinde olarak mecrûh gâzilere tahsîs edilen eski Mekteb-i Mülkiye binâsı dâhilinde ameliyat salonundan bir manzara:
Bu resimde masa üzerinde arkasını çevirmiş olarak gördüğünüz gâzi gögsünden girüb sırtından çıkan bir kurşun yarasıyla mecrûhdur, fakat kendisinde aslâ fütûr ve elem yokdur ; masanın başına yürüyerek gelmiş ve orada kendisini doktorun dest-i hazâkatına ve doktorun refâkatinde çalışan hastabakıcı hanımın dest-i şefkatine tevdi‘ eylemişdi. İşte tam bu esnâda fotoğraf makinemizin sahîfe-i irtisâma aldığı levha maa-t-teessüf tabîb-i hâzık operatörün resmini ihtivâ eyleyemedi. Operatör Yâgobyân Efendi lastik eldivenler içindeki parmaklarıyla son kavâid-i fenniye dâiresinde yarayı temizlerken müşfik ve gayûr (gayretli) hanım kız müdâfi-‘i vatan gâzinin tesellîsine çalışıyor ve doktora lâzım gelen şeyleri uzatıyor, doktor diğer mecrûhun yanına gidince yaranın sarılmasını ve hastanın yatağına sevkıni o hanım kıza tevdî‘ eyliyor idi.
Operatör efendiye ve refâkatlerinde bulunan sâir doktorlara îrâd eylediğimiz suallere aldığımız cevâbda Hilâl-i Ahmer Cem‘iyeti’nin mu‘âvenet-i mahsûsasıyla Kadırga Hastahânesi’nde yetişdirilen şehâdetnâmeli hastabakıcı…
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi