Sorun, Ülkücü Eksikliği mi?
“MHP’deki problem gerçek ülkücülerin yetkili yerlerde olmamasından kaynaklanıyor”
Çok revaçta bir söylemdir bu.
Çok sık dillendirilir ve genel kabul görür.
Bunu ifade eden bir kişiden, bu cümlede kullandığı “gerçek ülkücü” kavramını açması istense büyük bir ihtimalle soyut bir iki slogan söyleyecektir.
Hele, “gerçek ülkücüleri say “dense…
Kaç kere denediysem ülkücülük tarifiyle, beğenilen ülkücü arasında inanılmaz tezatlar ortaya çıkmıştır.
Yani tam bir “haspaya yakışıyor” mantığı.
Aslında kimsenin diğerlerinden pek farkı yok; fark, anlık ilişkiler ve o andaki ruh halinden kaynaklanıyor.
*****
Sorun gerçekten ülkücülerin yokluğuysa, MHP’yi yıllardır kim yönetiyor.
İsteyen tek tek baksın.
MHP Başkanlık Divanında kaç tane ülkücü hareketin içinden gelmeyen isim var.
Arzu eden rahmetli Başbuğun Divanıyla Devlet Bey’in Divanını da karşılaştırabilir.
*****
Politik olarak bize göre hatalı kararlar alanların bu yanlışlarını ülkücü olmamalarına bağlarsak bu bizi “ülkücü hata yapmaz” gibi bir açmaza düşürür.
“Masum imamlar” gibi bizim de “masum ülkücüler”imiz olur.
Oysa gerçekler bizlere farklı bir hikâye anlatıyor.
Gerçeği veya taklidi.
Biziz bunlar.
Dışarıda eleştiren bizler de, MHP başkanlık Divanını oluşturanlar da ‘gerçek ülkücü’lerdir.
*****
Kabul edelim ki MHP’yi ülkücüler yönetiyor ve şimdiye kadar da ülkücüler yönetmiştir.
Bu sebeple,
Sorunu, ülkücü eksikliğine bağlayanlar, söz konusu yaklaşımla ülkücülüğü sorun haline getirdiklerini görmek borcundadırlar.
Neden mi?
‘80 sönrasında -parti ve teşkilât özelinde söylersek- bütün köklü problemlerin kaynağı “ülkücülerdir”.de ondan.
Türkiye’de yeniden teşkilâtlanırken en büyük sıkıntıyı ülküdaşlarımızdan çektik.
Yine gerek Avrupa ve gerek Türkiye’deki iki ölümcül bölünmenin mimarları da ülkücülükte zirve isimlerdi.
Zaten doğal olan da buydu.
MHP ve yan kuruluşlar ülkücülerden oluştuğuna göre sorunun kaynağının da ülkücüler olmasından daha tabii ne olabilirdi?
*****
Onun için, Ülkücülüğü tartışmadan, ülkücü siyaseti tartışmadan yapılan keyfi tasnifler bizleri asla doğruya ulaştırmayacaktır.
Bırakın doğruya ulaştırmayı dozunu kaçırdığımızda genç kardeşlerimizin sağlıklı değerlendirme yapmalarını engelleyecektir.
Sorumsuz hükümler, gençliğini mücadele ve işkencelerde heba eden insanların sırf MHP’de siyaset yaptıkları için ahlâksızca eleştirilmesine sebebiyet verirken, ömrü fındık kırmakla geçmiş nice ahlâksızın büyük dava adamı muamelesi görmesine vesile olmaktadır.
Sadece bunun vebali bile, bu yaklaşımın terk edilmesinde tek başına yeterlidir…
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi