Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Suat Başaran > Teşhis Yanlışsa….

Teşhis Yanlışsa….


Hastalığın teşhisi yanlışsa, tedavi beyhudedir.


Bu noktada tedaviye çalışmak, hastayı kendi haline bırakmaktan daha vahim sonuçlar doğurur.


*****


Bizim kuşak, sorunlara maalesef hep aynı mantıkla yaklaşır:


Düşman her zaman dışımızdadır.


Orta Asya tarihine bakışımız da, İslâm tarihine yaklaşımımız da aynıdır.


Orada Çin’in kadın ve ipeklisi, bu tarafta Abdullah ibn-i Sebe ve müritleri.


Bugün de dışarıdan partimize sızdırılmış ajanlar…


*****


Bunu yaparken Dünya’daki ilk cinayetin bir kardeş tarafından işlendiği hikâyesini de dilimizden düşürmeyiz.


Neden böyle?


Kendimizle yüzleşmekten korktuğumuz için mi?


Bana göre öyle.


Kendimizle yüzleşmekten korktuğumuz için devamlı bahaneler üretiriz.


Bu durumu yüzümüze vuranlardan da nefret ederiz haliyle…


*****


Bir hareketin yönü içe dönükse, mensuplar birbirlerinin hem müttefikleri, hem de rakipleri oluyor.


Kaçınılmaz toplumsal bir kanundur bu.


Ve bir hareketin hem içe hem de dışa dönük durduğu anlar olur.


*****


Dışa dönük zamanlarda elbette fazla sorun çıkmaz.


Ancak hareketin sunduğu imkânların paylaşımı, ister istemez arkadaşları rakip haline getirmektedir.


Söz konusu durum tarih boyunca aynı dinamiklerle şekillenir.


Her teşkilât ve her toplum bu sıkıntıları yaşar.


*****


Bizde de olan farklı değildir.


Ölçülerimiz ve ilkelerimiz oturmadığı için kuralları olan bir kurum haline gelemiyoruz.


*****


Evvela bunu görerek, çözümün zannettiğimizden daha karmaşık olduğunu bilmek ve


anlık öfke ve sloganlarla işlerin çözülmeyeceğini anlamak durumundayız.


*****


Farkındaysak yıllardır hemen hemen aynı insanlar aynı konuları tartışıyoruz.


“Şu şöyle demiş- şu şunu yapmış-ben şöyle demiştim-o böyle demişti…” vesaire…


Ne kazanıldı?


Bütün iyi(!) ülkücüler dışarıda(!).


Kötüler(!) içerde (!)…


Bu mudur?


*****


Ne fikir, ne de fazilet mücadelesi. Çoğunluk, “kendisini gerçekleştirmek” istiyor. Rol yapmanın anlamı yok; dışarıdan bakılınca o kadar açık gözüküyor ki.


Bıldırın ittifakları, yeni yılın rakip kampları haline geliyorsa, dünün dostlukları, bugün düşmanlığa dönüşüyorsa kimsenin kimseye sitem etme hakkı yok demektir.


*****


Bir hareket, ortaya konulması çok kolay olan sayısız çelişkileri tekrarlayıp durarak tedavi edilemez.


Bu yöntemle sadece yeni çelişkiler ortaya çıkar; o kadar.


Boşu boşuna birbirlerini örseleyip durur ülkücüler.


Sonra da musallanın başında ağlaşırlar; “hakkını helâl et!” diye.






Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS