
Bu Sorular Hepimize…
Bir insan ananıza küfretse, onunla aynı masada oturur musunuz?
Sizi dolandırsa, size şerefsizlik yapsa…
Yine de onunla dost olur musunuz?
“Hayır” mı dediniz?
Peki bu fiiller bir arkadaşınıza, ülküdaşınıza karşı işlense…
Ne yaparsınız?
Ben cevaplayayım:
Hiçbir şey…
Kendimi de dahil ediyorum.
Hiçbir şey yapmayız…
İstisnalar vardır elbette ve onları burada saygıyla yad ediyorum.
*****
Güya kardeşiz ve ülküdaşız.
Konuşunca mangalda kül bırakmıyoruz.
Adamın biri bir ülkücüye çok iğrenç bir iftira adıyor.
İftira atılan ülkücünün sözde arkadaşları iftira atanla sarmaş dolaş…
Ya iftira doğrudur ve böyle bir adamla arkadaşlığı keseceksin, ya da iftira atanla selâm sabahı…
Veyahut ikisiyle de aran iyiyse bir araya getirip “nedir şu aranızdaki mesele” deyip meseleyi halletmeye çalışacaksın…
Hayır!
Genelde hiçbir yapılmaz.
İkisiyle ilişkiye devam edilir…
*****
Bayılıyorum bu geniş yürekli ülküdaşlara…
Herkesi kucaklamak istiyorlar.
Kendisinin tavuğuna kışt diyene karşı, dünyayı zindan edecek kadar gözünü karartanlar, arkadaşlarını hayatını karartanlar karşısında hoşgörü ve sevgi kelebeğine dönüşüveriyorlar.
*****
Bir insanın ülkücülere küfretmesi için davaya ne kadar hizmet etmesi gerekiyor?
Onlara “piç”deme hakkını kendinde bulabilmesi için bir hizmet sınırı var mıdır?
“Var” diyenler varsa, Allah yollarını açık etsin!
Zekâmızla alay etmesinler yeter ki..
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi