Devlet Bey'e Milliyetçilik Dersi...
Beyefendiye Başbakanlık yaptırılmayınca yeniden hocalığa dönmeye karar verdi demek ki!
Erzurum'daki konuşmasında parti liderlerinin birine ‘hesap’, diğerine ‘barış’, Devlet Bey'e de ‘milliyetçilik’ öğreteceğini söylemiş.
‘Hesap’tan ve ‘barış’tan ne kadar anladığını bilmiyorum.
Onu muhatapları sorsun.
*****
Milliyetçiliğe gelince:
Devlet Bey'in ya da kurmaylarının yerinde olsam Davutoğlu'nun çağrısını havada bırakmazdım.
"Sen kim milliyetçilik kim? Milliyetçiliği ayakları altına almış bir zihniyetten milliyetçilik dersi mi alacağız" demez, onun ağzından bu konular hakkındaki fikirlerini duymak isterdim.
Sonuçta müsteşrikler de İslâm'ı araştırıyorlar.
Bu muhteremin de -bir biyoloğun mikrobu araştırdığı gibi de olsa-, milliyetçiliği araştırma ihtimali vardır.
Bakalım milliyetçilikten ne anlıyormuş?
*****
Gerçi, bir sonraki konuşmasında dinleyicilerine bayrak sallatarak milliyetçiliğe ne kadar vakıf olduğunu gösterdi!
Ancak yine de bu parlak kariyerli profesörden bir millet ve milliyetçilik tarifi duymak isterdim.
Tuğla kalınlığında strateji kitabı yazıp, uygulamada her şeyi berbat ettiği göz önüne alınırsa, demek ki pratikte sorunu vardır.
Teoriden pratiğe geçerken zorlanıyor.
O yüzden uygulamalarına takılmadan, teorisini duymak istiyorum samimi olarak.
MHP yetkililerinden özellikle rica ediyorum: Lütfen Beyefendiden ders almayı kabul edin.
Bakalım milliyetçilik neymiş?
*****
Çünkü Sayın Başbakan’ın konu edilen sözünde, milliyetçiliğe olumlu bakışı görmek de mümkün.
Sonuçta milliyetçiliğin tek bir tarifi yok.
Belki de bizim ortaya koyduğumuz milliyetçilik anlayışına karşılar.
Türkiye'de milliyetçilik denince akla biz geldiğimiz için bu milliyetçilikten haz etmemiş olabilirler.
Onun için kendi milliyetçiliklerini duymakta fayda var.
*****
Umarız ki, milliyetçiliğin, milletle ilintili bir kavram olduğunun şuurundadır.
O da selefi gibi ‘Bölgesel milliyetçilik’, ‘Dinsel milliyetçilik’ diyecekse işimiz zor!
Yine de bir umut.
Eğer milliyetçiğin millet üzerine bina edildiğinin bilincindeyse, milliyetçiliği öğretmeden evvel bir millet tanımı da yapacaktır muhakkak!
Yıllardır ‘milletimiz!’ nutukları atan bu adamlardan bir ‘millet’ tanımı duymak az şey midir?
Belki bu sayede, senelerdir sır gibi sakladıkları milletimizin adını da öğrenebileceğiz!
Bence denemeye değer.
Ne dersiniz! Değmez mi?
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi