Şehitlere Ağlarken...
Kaç oldu?
Sayamıyoruz artık...
Tekli rakamlar fazla alâkadar etmemeye başladı...
Tepki koymak için çift haneli rakamlara bakıyoruz...
Sevgili Adnan 84’den beri “bıçak kemiğe dayandı” diyen Başbakanları sıraladı...
“Kemiğiniz var mı?” diyerek...
Kemiksiz olan onlar değil sadece, devlette kemik kalmadı...
Ya halk?
Ya ötekiler...
Şehit tâziye evlerinde Sayın Başbakan alkışlanıyor...
Yüce Türk milleti, “ne güzel şehit ettiriyorsun gençlerimizi” dercesine büyük devlet adamına alkış tutuyor!..
“Allah başımızdan eksik etmesin” diyerek dualarını eksik etmiyor...
Ülkenin bir bölümünde devlet otoritesini ayaklar altına düşüren biri büyük lider olarak alkışlanıyor...
İğrenmeyle karşılık bir acıma duygusu dolduruyor içimi...
Yıllardır devlete yabancılaşmıştık, millete de yabancılaşmaya başlıyoruz anlaşılan...
Allah’tan bunları tanımadan tanımıştık dinimizi, o yüzden imanımız kavi, şükürler olsun...
****
Bir milletvekili dostum anlattı...
Taziye için gittiği şehit babası, “bu işte komplo var” demiş ona...
Ciğeri yanan şehit yakınlarına bir zehir de bademler tarafından şırınga ediliyor...
Hem askerini yitiriyor ordumuz, hem de itibarını...
İçimiz yanarak seyrediyoruz...
*****
Ya bizim temkinliye ne demeli?
Kara harekâtı için tebrik etmiş Sayın Başbakanı...
Meğer, kara harekâtı yokmuş...
Ki olsa bile bu lüzumsuz tebriğe ne gerek vardı?
Anlaşılır gibi değil!..
*****
Şehitlere ağlıyoruz milletçe...
PKK’ya lânetler yağdırıyoruz...
Bırakın Kürtçü siyasîleri, milliyetçi siyasetçiler bile nasipleniyor öfkemizden...
Bütün kurum ve kuruluşların payına düşen bir öfke kırıntısı var mutlaka...
İki kişi öfkenin menzilinin dışında...
Biri Başkomutan, öteki Ortadoğu’nun fatihi...
Sadece onlar suçsuz...
*****
Bize de oturup yazı yazmak düşüyor...
Ne yazık ki dilimizi de irademizi de ipotek verdik...
Neylersin...
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi