Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Suat Başaran > Cevap Bekliyorum…

Cevap Bekliyorum…


Gelişmiş demokrasilerde “seçmeni manipüle etmek” olarak yorumlanacak ve direkt olarak yargının ilgi alanına girecek olan “kaset operasyonları” maalesef bizde siyâsî dedikodu, şantaj ve hamle malzemesi ve politik magazin olarak algılanıyor. Manipüle edilen seçmen tercihlerinin sandığın neticelerini nasıl değiştirdiğiyle başta kasetlerin hedefi MHP olmak üzere kimse alâkadar olmuyor. Sanki böyle bir skandal yaşanmamış gibi, herkes duymadım, görmedim, bilmiyorum diyerek üç maymunu oynuyor…


Ve ben, yaklaşık iki ay önce sorduğum sorumu tekrarlıyorum:


“Kasetçilerin ve müfterilerin (varsa) şantajcıların üzerine gidecek misiniz?”


****


O yazıdan sonra samimiyetinden şüphe etmediğim birçok arkadaş sitem etti…


Bir kısmı gereksiz gördü, kimisi de belden aşağı vurmakla itham etti…


Eleştiri haklarına saygı duyuyorum…


Ancak, yine de fikrimde ısrar ediyor  ve Sayın Genel Başkan’ın, hareketi “kaset gölgesinden”,  hareketin tepesindeki “kaset giyotini”nden kurtarmak borcunda olduğunun altını kalın çizgilerle çiziyorum…


Tepesinde her ân inebilecek bir giyotinin soğuğunu hisseden bir kafanın ve bir kolektif yapının“özgür” olma ihtimali, “bağımsız”olma,  “bağımsız” düşünme, “bağımsız” hareket etme, “bağımsız” karar alma, “bağımsız” politika belirleme imkân ve ihtimali yoktur. 


Bu sebeple kurultaya kadar aynı soruları sormaya devam edeceğim…


Devam edeceğim çünkü, bunları yapamayan bir lider ve yönetiminin hareketi sağlıklı ve tehdit tehlikesinden bağımsız olarak yönetebileceğine inanmıyorum.


Bu görüşümü herkesle her platformda tartışmaya açığım…


******


Yanlış anlamalar umurumda değil…


Soruyu çok açık ve net olarak sordum, soruyorum ve soracağım…


Anlamazlıktan gelenlere onlardan beklediğimi de açıkça yazayım…


İlk ve en önemlisi olarak Gülerce ve Babahan’ın malûm imâları hakkında yapıldığı söylenen suç duyurusunun sonucu hakkında ciddi bir basın toplantısı…


Saniyen, Genel Merkez’i üç gün dinlediği iddia edilen arabanın ve röntgencilerin arkasındaki ellerin âkibetini yine kamuoyu önünde tartışmak…


Bunlar yapılmadığında, ya da yasak savmak şeklinde geçiştirildiğinde(bu güne kadar olduğu gibi) inanacağım ki, korkuyorsunuz, inanacağım ki tepenizdeki giyotinin soğukluğu ensenizde hâlâ…


Yapıldığında ise özür dileyeceğim, büyük bir zevk ve samimiyetle…


*****


Beni belden aşağı vurmakla hatta gereksiz işlerle uğraşmakla ithâm edenler halen işin geldiği vahim noktayı görmezden geliyorlar maalesef…


Yıllar yılı yapıldığı gibi, görmezden gelince yok olacağını sanıyoruz sorunların…


*****


“Operasyon partisi olmayacağız” demişti Sayın Genel Başkan, seçildikten sonra…


Bu söz “daha evvel operasyon partisiydik” anlamına gelmez elbet…


Başbuğ’un ölümünden sonra ‘heveslenenler’e bir cevap idi şüphesiz…


Bir takım ‘emekliler’in ‘derin’ faaliyetlerine karşı “gözüm üzerinizde” demek için idi.


Genel Başkan’ı alkışlamıştım o zaman, halen alkışlıyorum o sözleri…


Ve de önemsiyorum…


Kasetlere bu kadar takılmamım bir nedeni de bu…


Birileri hep bizi operasyon partisi olarak görmek istiyor…


Daha evvel o dönemin muktedirleriydi bunlar…


Şimdi de yeni döneminkiler…


Bu kasetler bunun için diye düşünüyorum bu sebeple…


Maksat, bizleri “Operasyon Partisi” yapmak…


*****


Bunu kırmanın tek yolu var:


Bütün gücümüzle meselenin üzerine gitmek ve yüzleşmek… Üzerimizdeki operasyonları boşa çıkarmak..  Sırtımızdaki kamburlardan kurtulmak  ve arınmak…  


Bu kadar basit…


Peki, neden savsaklanıyor?


Cevap bekliyorum; halen yüreği, vicdânı olan ülkücülerden bir cevap…


Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS