“Aşkın Şehidi”
Ahmet Turgut’un son romanı…
Hüseyince durmanın, Hüseyince yürümenin ve Hüseyince ölebilmenin destânı bir yerde, aynı zamanda Allah’ı ve O’nu sevenleri lâyıkıyla sevebilmenin…
*****
Ciddi şekilde İslâm tarihi okumaya başladığımda beni çarpan en önemli bölümlerden biri de Hz. Ali’nin mücadelesiydi…
Sünnî İslâm’ın en katı uygulandığı beldelerden birinde yetişmiş biri olarak, bu etkinin sebebi, bize “büyük” diye öğretilenlerin sözü edilen mücadele esnâsındaki tutumlarıydı…
Bir yanda cennetle müjdelendiği söylenen, vahiy kâtibi olduğunun altı çizilen insanlar, öte yanda bu insanların akıl almaz davranışları…
Teferruatlar can sıkıcıdır ve netâmelidir biliyorum…
Sonuçta “Büyük İmam” kaybettiğinde sevgili dostum Adnan İslâmoğulları’nın ifade ettiği gibi “aslında bizler kaybetmiştik”…
O günden beri kurtulamadığım bir ruh hâlidir bu…
*****
Roman eleştirmeni değilim… İslâm âlimi de… Onun için romanı ne roman tekniği ne de olayların gerçekliği açısından değerlendirecek değilim…
Ancak harâetle tavsiye ediyorum ülküdaşlarıma…
Büyük Kurultay’a yaklaştığımız bu günlerde Kerbelâ’yı iyi okumalı ülküdaşlarımız…
Daha evvel yazdığım “Yezidleşme Süreci”ni çok daha iyi anlayacaklardır bu romandan sonra…
Kelâma kılıçla mukabelenin, Hakk’ı kaba kuvvetle susturmaya çalışmanın sonuçlarını tâ ruhlarının derinliklerinde hissedeceklerdir…
Kerbelâ, kibrin, tamahkârlığın ve hırsın karşısında; aşkın direnişidir…
Kerbelâ, dünyaya tapanla, dünya nimetlerini elinin tersiyle itenlerin/itebilenlerin savaşıdır…
Velhasılı kelâm, Kerbelâ ülkücü bir tavrın adıdır…
*****
Hz.Hüseyin Kerbelâda insanlar tarafından değil de, yılan,çiyan, akrep, sürüleri tarafından kuşatılsaydı ve O’nun söylevini anlayabilseydi sözü edilen sürüler, karşısında tövbe eder ve O’na ilişmezlerdi…
İnsanların ise hesapları vardır…
Yukarıların yukarılarından, aşağıların en aşağısına düşerler bu hesaplar yüzünden…
*****
Onun için insana yönelik beklentiler sebebiyle hayal kırıklıkları yaşamak, ülkücünün yaklaşımı olmamalı…
O satılabildiyse herkes satılır…
Esas olan inandığının gereğini yerine getirmektir adam gibi…
Kıvırmadan, eğilip bükülmeden ve boyun eğmeden…
******
Herkes bir hesap yapar ve hesabı doğrultusunda tavır alır…
Hesap değiştikçe tavır da değişir…
Döner durur böyleleri beklentileri etrafında…
Mevki kazanırlar, para kazanırlar, çevre kazanırlar, rütbe kazanırlar…
Fakat, asla saygı kazanamazlar…
Adam gibi duranlar ise belki bütün bu yukarıda sayılanları kaybedebilirler ancak saygınlıklarını asla!
Kerbelâ işte tam da bunu anlatır…
Tabii anlayana…
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi