Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Suat Başaran > Üç Siyaset Tarzı

Üç Siyaset Tarzı


Birinci grup:


Sayın Genel Başkan’a inananlar…


Bu arkadaşlarımız Devlet Bey’in ya hareket için bir şans olduğuna inanırlar ya da Devlet Bey bu arkadaşlarımızın siyâsî velînimetleridir, kendilerinin siyasette yegâne varlık sebebidir.


Bilemeyiz…


Onun için birinci şıkka inanmak ve onların bu duruşunu, söylemleri doğrultusunda değerlendirmek zorundayız…


Bu açıdan bakıldığında bunlara söylenecek fazla bir şey olmadığı ortadadır…


*****


İkinci kesim, Genel Başkan’ın -en iyimser yorumla- yetersiz olduğunu bilir ve bunu tehlikesiz ortamlarda da dile getirirler, tedbiri elden bırakmazlar, eldeki bulguru kaybetmek istemezler.


Bu grubun belli bir kısmı “yetersiz ama başka da kimse yok”  veya “yetmez ama evet” gibi -kendileri dahil-, hareketin tamamına hakaret niteliği taşıyan bir cümlenin arkasına sığınırlar…


Onlara göre ‘daha iyisi olmadığına göre’ mevcutla yürümek en akıllıca yoldur…


Ancak “daha iyisi” derken ölçütlerinin ne olduğunu ortaya koyamamaları ve “Daha iyiyi bulmanın metotları ne olmalıdır?” gibi hayati soruya anlamlı bir cevaplarının olmaması bu arkadaşların en büyük açmazlarıdır…


Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Ülkücü Hareket’in bünyesinde bir tek dahi alternatif Genel Başkan adayı olmadığını söylemek, söyleyenin iyi niyetli olduğunu var sayarsak, mürd-i kıptînin şecaat arz etmesinden başka bir şey değildir. Diğer ihtimal, yani söyleyen kötü niyetli ise de, ona veya onlara “Sen hangi bayrağa hizmet ediyorsun?”  diye sormak vâcip olur.


Bu sebeple “Başka kim var ki?” sorusu,  hem abesle iştigâldir, hem sorumluluktan kaçmaktır, hem insanları bir şekilde ‘mevcuda mahkûm etmek’tir hem de   bir nevi harekete yönelik bir manipülasyondur. Bütün bunlar ise Ülkücü hareketin hâricinde her şeye ve herkese hizmet eder.


İkinci grubun ikinci kesimi gelecekteki plânları için Genel Başkan’la bir dönem daha yürümenin hesabındadırlar.


Bunlara göre bu kongre Genel Başkan’ın son kongresi olacaktır… Ortalık bu kadar darmadağın ve herkes bir tarafa savrulmuşken Devlet Bey’in yanında yer alarak yarınlara güçlü bir şekilde hazırlanmak mümkündür. Yarınlara güçlü bir şekilde hazırlanmak demek, yarınlardaki kongrede de yerlerini sağalama almanın alt yapısını oluşturmaktır, profesyonel siyâset, profesyonel parti yöneticiliği, profesyonel milletvekilliği de tam olarak bu demektir.  


“Peki, siz bu hesapları yaparken Türkiye ve MHP nereye gidecek?”


Bu görüşü savunan arkadaşlarımız, ülkenin baş döndürücü bir hızla çok tehlikeli bir girdaba sürüklendiğinin farkında değillerdir sanki. Ya da farkındalardır, fakat profesyonellikleri(!) öncelikler sıralamasında ilk sırada yer almaktadır.


’Aynı savrulma devam ettiği müddetçe elimizde ne kalacak?’’ sorusuna cevap bulmanın zorluğu bir tarafa, geçmişte aynı hesaplarla Genel Başkan’ın yanında yer alanların âkıbetleri, sözü edilen bakış açısının sakatlığını bütün çıplaklığıyla ortaya koyar…


Onun için “Bununla bir dönem daha gidelim sonra hallederiz “ diyenlerin bu söylemlerini bir kez daha gözden geçirmeleri gerekir.


*****


Son olarak…


‘’Genel Başkan bırakmalıdır’’ diyenler…


Benim de içinde bulunduğum bu grubun temel yaklaşımı -“mecelle”den ilham alarak-, zarar verenin terk edilmesinin, faydanın temin edilmesinden önce geldiğinin altını çizmektir.


Bu grup, olumsuzlukların tamamına yakınının şu veya bu şekilde Genel Başkan’dan kaynaklandığına inandığı için O’nun gitmesi dışında hiçbir faaliyetin içinde yer almazlar…


*****


Ya gelen daha kötü olursa?


Evet!


Bu da bir teorik ihtimaldir ve mevcudu savunanların en güçlü göründükleri yer  burasıdır…


Yukarıdaki soruya vereceğimiz tek bir cevap vardır:


Evet!


Bu ihtimal mevcuttur…


Hatta teorik olarak daha da kötü olabilir…


Ancak bu sadece bir ihtimaldir ve tek ihtimal değildir…


Daha iyi olma ihtimali de vardır.


Burada bunu savunanlara sorulması gereken soru şudur:


Ya daha iyi olursa?


Ve tarih her zaman akıllı ve plânlı bir şekilde risk alanları yazar, mevcuda sarılıp onunla yetinenleri, hayalî bir “güzel günler göreceğiz” vaadi dağıtanları değil…


 


Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS