Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Suat Başaran > Büyük Kurultay Düşüncelerim…

Büyük Kurultay Düşüncelerim…


Bu konular üzerinde kesin olarak yazmamaya kararlıydım.


Ancak son gelişmeler  üzerine Büyük Kurultayla ilgili görüşlerimi tekrar paylaşmak istiyorum…


Son İstanbul İl kongresinden sonra artık ‘tek başıma’ bir insanım…


Kimsenin iradesini olumlu ya da olumuz etkileyebileceğimi de sanmıyorum.


Dostlarım mütevazilik yaptığımı sanıp sitem ediyorlar…


Ben de onları kırmama adına Büyük Kurutay’la alâkalı düşüncelerimi yazıyorum…


*****


Genel Başkan adayları içinde sadece Sayın Koray Aydın ve Sayın Müsavat Dervişoğlu düşüncelerini benimle paylaştı…


Bu sebeple tabii olarak kendimi yakın hissetiğim iki aday var…


Tabii ki diğer adaylara karşı olduğum anlamına gelmez bu…


Delegeden onay almış her aday benim için meşrûdur…


*****


Koray Aydın’la 80’li yılların başından başlayan bir hukukum var…


Her zaman hareketin içinde kaldığına şahidim…


Ancak zaman içinde kendisini pek çok kere eleştirmişimdir…


Gerek Bakanlığı döneminde ve gerekse adaylık ve imza toplama süreçlerinde…


Eleştirilerimde haklıydım ya da değildim, artık önemi yok…


Şu an geldiğim noktada söylediklerini önemsiyor ve kendisine şans verilmesi gerektiğine inanıyorum kesin olarak…


Bunu söylerken bir meselenin de altını çizmek istiyorum…


Koray Aydın Bey’le hiyerarşik bir birlikteliğin içinde olmayacağım…


O’na karşı olduğumdan değil, siyasetin bu şekliyle bir daha ilgilenmeyeceğim noktasında kendime verdiğim sözle alâkalı bir durumdur bu…


Ne bir makam ne bir görev…


Ülkücü Harekette makam sahibi olmanın maddi bir çok getirisi olduğuna inanan ve bunu hemen hemen herkese inandıran büyük dava(!) adamlarının olduğu bir yapıda; yıllar yılı makamlara doymayan(!) bir görüntü çizen bendeniz, bundan kurtulayım istiyorum…


Biraz da ‘adam gibi adamlar’, hayatında hiç hata yapmamış ‘büyük dava adamları’ görev yapsın…


*****


Tekrar konuya dönersek…


Müsavat ise benim için özeldir… Birlikte çok şey paylaştık ve aynı görevleri yaptık…


Buna rağmen, yukarıdaki sebeplerden dolayı, onunla da hiyerarşik bir birlikteliğim olmayacağını ve  onun listesinde de yer almayacağımı açıkça belirtiyorum …


Kimsenin benim sözümle oyunu değiştireceğine inanmadığım için de kimseye herhangi bir telkinde bulunmuyorum…


Mevcudun karşısında kime gönülleri daha yakın duruyorsa oylarını ona versinler…


İkinci tur olursa da mevcudun karşısında en fazla oyu alana…


*****


Son olarak:


Bazıları fazla adayın mevcudun işine geldiğine inanıyor…


Ben aksini düşünüyorum…


Sayın Genel Başkan’a olan destek %50’den fazla ise zaten karşısındakiler birleşse de seçilir…


Mesele mevcudu % 40’larda tutmaktır, bunun için de fazla aday bence –birbirlerine çamur atmamaları şartı ile- doğru bir yöntemdir…


Müsavat Dervişoğlu’nun “sonuna kadar devam edeceğim” tavrınının Genel Başkan’nın işine geleceğine inanmıyorum.


İlk turu aşamayan bir Genel Başkan’a ikinci turda oy akışı olmaz.


İş bu noktaya gelirse  kimsenin yönlendirmesine ihtiyaç duymadan delege gereğini yapar…


Bundan kimsenin endişesi olmasın…


Onun için kimseyi kırmadan, dökmeden medeni insanlar gibi iradelerimizin arkasında duralım yeter…


 

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS