Veyl Mağluplara!
Birlikte yaşamanın aklâkî bir zemini yoksa, bütün mücadelelerde bu başlık geçerlidir:
Veyl mağluplara!
Fazla araştırmaya gerek yok…
Sadece son gelişmelerle ilgili yapılan yorumları karşılaştıran bile olan biten her şeyi çözer:
Ülkemizde insanlar taraflara ayrılmıştır ve artık hiçbir kural kalmamıştır…
“Hatay’da öldürülenler Sünni vatandaşlarımızdı” sözünü edebilen bir insanın yönettiği ülkedir burası…
Mesele bu kadar açık seçik ortadayken şaşıranlara şaşıyorum…
Hele, adalet kavramını iğdiş edenlerin adalet hakkında konuşmaları yok mu!
Sanki onlar farklı davranıyormuş gibi yargılayanları yargılıyorlar…
Başbuğ’a müebbed vermek hukuk cinayetiyse, kendine oy vermeyene hayatı zehir etmek ne cinayetidir?
Hadi bu sözleri söyledin, eğer samimiysen kırdığın, haklarını gasp ettiğin insanlara haklarını iade et ki sözünün bir ağırlığı olsun.
*****
Şu an yürürlükte olan kısasa kısastır…
Tabii ki Kur’an’daki yönüyle değil; câhiliye âdetleriyle…
O ve ben; biz ve onlar…
Kimin gücü kime yeterse…
*****
Birbirine bu kadar benzeyen seçkinlere sahip bir toplumda adalet duygusunun yeşermesi nasıl beklenir?
Hemen hemen her yer ve kurumda adaletsizlikler ortadayken, adalet noktasında hayal kırıklıkları yaşamak ve bu hayal kırıklıklarını dillendirmek psikolojinin konusu olsa gerektir…
Ne zaman kabul edilecek?
Bunları yaşıyoruz, çünkü müstehakız…
*****
Cezayı verenler hukukçu…
Cezanın hukukî olmadığını savunanlar da hukukçu…
Ve meclis tarafından yapılmış yürürlükteki kanunlar çerçevesinde değerlendirmede bulunuyorlar…
Fakat hükümleri birbirleriyle tamamen çelişiyor…
Sonunda da birbirlerini itham ederek boğuşuyorlar…
Fitne dönemlerinde aynı Kur’an’dan hüküm çıkararak birbirlerinin kanına ekmek doğrayan sözde âlimlerle ne kadar benzeşiyorlar değil mi?
*****
Onun için bu noktada mazlumlar tarafında olanların feryatlarının hiçbir anlamı yoktur…
İstedikleri kadar hukukî(!) gerekçelerle adaletsizliği ortaya sersinler, sadece taraftarlarını tatmin ederler o kadar…
Aynı durum muktedirler için de geçerlidir…
Verdikleri kararların adilliğine(!) taraftarlarından başka kimseyi ikna edemezler…
Bu aşamada ciddiye alınacak olanlar muktedirler arasındakilerin mazlumların yanında saf tutmalarıdır…
Ancak onların mücadelesinin bir ağırlığı olur…
Ve ancak o zaman geleceğe umutla bakabiliriz…
Yoksa aynı tas aynı hamam, devam eder gider…
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi