Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Suat Başaran > Ne yapmalı (3

Ne yapmalı (3)


Özgeçmişler farklı olmamasına rağmen itham ediyor herkes birbirini.


Herkes birbirinin ülkücülüğünü tartışıyor bilmeden etmeden...


Allah aşkına! Buradan bir yere varmak mümkün mü?


Bırakın bir yere varmayı, kendi ayağına sıkılan kurşunlardır yapılan suçlamalar.


Aynı özgeçmişe sahip insanların birbirini suçlaması özgeçmişlerin paspas edilmesidir aslında.


“Özgeçmişin bir önemi yok!” demektir.


Öyleyse neden sürekli vurgu yapılır şu muğlak ve izâfî ‘ülkücülük’e…


Hataları(!) yapanların hemen hemen hepsi ‘ülkücü kökenli’yken, ülkücülüğü bu kadar gündemde tutmanın anlamı ne?


Partideki aksaklıkları “ülkücü yokluğu”na bağlamak…


Ağlanılacak bir garâbettir bu yüzden…


Bu insanlara başkanlık divanını ve MYK’yı tek tek eski görevleriyle birlikte saysan, bu sefer ülkücülüğün içeriğini tartışacaklar.


Sanki herkes tarafından kabul edilmiş bir ülkücülük tanımı varmışcasına!..


Öyleyse nedir bu ülkücüleri birbirine düşürme pahasına yapılan çokça itham, epeyce iftira ve dedikodu yüklü tartışmalar?


Evet! Neye yarıyor bütün bunlar; nefisleri tatminden başka!..


*****


Tutarlı olmak açısından önümüzde iki yol var:


Birincisi mevcut kurallar içerisinde siyasete devamdır. Bu yolu tercih edenlerin yapması gereken en ilkeli davranış, eleştirilerini başarıya endekslemeleridir…


“Siz ülkücü değilsiniz!, dâvâya ihanet ediyorsunuz! Şu vaktinde şunu demişti, filânca şu partiden gelmişti” gibi suçlamalar,  “ülkücü ahlâk, ülkücü tavır, ülküdaşlık hukuku” şeklindeki çağrılar yerine, “partiyi iktidar yapamama ve her alanda AKP’nin gerisinde kalma” gerçeği üzerinde durulmalı, sonra da MHP’lilere dönüp, “bunlar bu kafayla sizleri asla iktidara taşıyamazlar, iktidar olmanız için bizleri seçmelisiniz” demeleri tutarlı olmanın gereğidir.


Böylece en azından somut bir ölçüt üzerinde gelişecek rekabet belki bir iyileşmeyi de beraberinde getirir…


İkincisi, idealizmdir.


Bunun temel prensibi sıfıra razı olmaktır.


Sonra da bunun gereği olarak şahsî arınma.


Sabır ve  hoşgörü.


Sevgi ve diğergâmlık.


Ve çokça fedakârlık.


Bu aşamada doğru söylemek değil, doğru yapmak önemlidir.


Yeniden dirilişin mimarlığına soyunacaklar, söylemlerinden ziyade tavır ve davranışlarıyla bu işe ehil olduklarını göstermek borcundadırlar.


Liderleriyle, kadrolarıyla ve mensuplarıyla.


Bu ekip, toplumda karşılığı olan bir başarı öyküsünün kahramanları da olursa, hareketi yeniden ‘ülkücülük’le buluşturmaları mümkündür…


Aksi halde bu gidişat ya yok oluş, ya da içerikten soyutlanmış yeni bir partiye evrilmeyi doğuracaktır…


Bu da bir yok oluş değil midir?


Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS