Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > Hangi yol daha uzun? Hangi köprü daha yüksek?

Hangi yol daha uzun? Hangi köprü daha yüksek?



Hangi yol daha uzun? 20 bin kilometrelik duble yollarınız mı? Yoksa 146 kilometrelik Diyarbakır-Bingöl arası mı? Hangisiyle daha çok övünmek gerekiyor?
Hangi para rezervi ‘mânen’ daha büyük? 2000 öncesine hava basmaya yarayan Merkez Bankası rezervleri mi? Yoksa bir türlü ‘sıfırlanamayan’ aile içi rezervler mi?
Hangi putlar daha kırılası? Hz. İbrahim’in kırdıkları mı? Yoksa insanların içinden  “Çalıyor ama çalışıyor, kim çalmıyor ki”  diye seslenen,  “Bunlar giderse istikrar bozulur, aç kalırsınız”  diye vesvese salan putlar mı?
Hangi korku daha alçaltıcı? Makam, mevki ve mülk kaybetme endişesiyle idareci karşısında kuyruğu kıstırmaya sebep olan el-etek öpücü korku mu? Yoksa görülen haksızlıklar karşısında dilsiz şeytanlığın ahirette doğuracağı sonuç korkusu mu?
Hangi köprü daha yüksek? Yandaşların arazi yağmalarına da yol açan üçüncü köprü mü? Yoksa bir milleti oluşturan fertler arasında şimdilerde zedelenmeye yüz tutmuş gönül köprüleri mi?
Hangisi daha büyük? Üçüncü havaalanı mı? Yoksa bölge bölge, zaman zaman ve iklim iklim değişen ‘üç yüzlü’ siyaset mi?
Hangisi daha uhrevî? Haramî çeşmelerinden alınan ve dile dolanıp bir türlü bozulmayan abdest mi? Yoksa hiçbir dünyevî kaygıya esir düşmeden Allah’a yönelen masum yakarış mı?
Hangisi daha adil?  “Bir kavme olan düşmanlığı kendisini onlara karşı adaletsizliğe sevk etmeyen” idareci mi? Yoksa ‘dar’ül harp’ hükümleri uyarınca insanları kendinden olan ve olmayan diye ayıran, makamları ve dünyalıkları bu savaşta tek elde tutulması gerekli silah gibi gören mi?
Hangi havuz daha ak? Bitmez tükenmez iştah ve hırsla kamu malına çöken, sanki bir mağarada toplanmışçasına küstahlık ve şımarıklık içinde ganimet paylaşan dönem haramîlerinin ‘medya ve siyasetçi besleme’havuzları mı?  Yoksa Eyyûb el-Ensarî plajı mı?
Hangisi daha ahlâklı veya daha ahlâksız? Travestilikten veya fahişelikten geçinen mi? Yoksa milletin namusuna musallat olmuş ‘yol yapıcı yolsuz’a dokunmayan, hatta sahip çıkan mı?
Hangisi daha dürüst? ‘Emrolunduğu gibi dosdoğru’ olan mı? Yoksa şerefi, haysiyeti, namusu işportaya düşürüp, sonra da hiçbir şey olmamış gibi herkesten çok sesi çıkan mı?
Hangi lobi daha tehlikeli? Faiz lobisi mi? Caiz lobisi mi? Hamili kart her şeye haiz lobisi mi?
Hangi hoca takımı dava evlâ? Daima hakkı seslendiren ve temsil ettiği ilmin, idarecinin kılıcından daha kutsal olduğunu bilen ve sonunu düşünmeden gerçeği haykıran mı? Yoksa daha çok ehl-i sünnete sokuşturulmuş ‘idareci yamaklığı’nı dinin kendisi gibi sunan ve kılıcın gölgesinde ‘uçkura göre’ fetva veren mi?
Hangi vicdan daha üstün? Kötülüğü ve haksızlığı başkasından da esirgeyen, kendince ‘istikamet üzere’ olan ve zalime baş kaldıran mı? Başkasının uğradığı zulüm ve adaletsizlik karşısında sözde dinî, siyasî veya başka gerekçelerle susmayı tercih eden, hatta onaylayan mı?
Hangisi daha muhafazakâr? O tarumar olduğundan hiçbir değerinin anlamı kalmayacağını, hiçbir değerini savunamayacağını ve yaşayamayacağını bilen ve öncelikle vatanını muhafaza eden mi? Yoksa yere batasıca mevzilerini ve dünyalıklarını muhafaza etmeyi öncelikli sayan mı?
Milletçe kırılacak daha ne çok putumuz var!.. İsmail olmaya meraklı çok da, İbrahim yok!..

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS