Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > Bugün bayram!.. Müslümanların bayramı!..

Bugün bayram!.. Müslümanların bayramı!..



Dünyanın ‘en orantısız’ mazlumu Doğu Türkistanlının bayramı!.. Ses duyumluk mesafemizde, yurdundan çıkarılmış, güneşin  altında kavrulan ve açlıktan ölen Türkmen çocuğun bayramı!.. Görebileceği ilk bayramını göremeden, enkazın altından kömürleşmiş bedeni çıkarılan Gazzeli bebeğin bayramı!.. Afganistan’dan Irak’a, Karabağ’dan Somali’ye kadar geniş bir coğrafyada katledilen çocukların bayramı!.. Güneydoğu’dan bazen bir eşya gibi kamyonet kasasında tabutu taşınan şehit çocuklarının bayramı... Farz ettik ki, ‘babaları trafik kazasında ölen’ asker, polis ve öğretmen çocuklarının bayramı!..
Her bayram, çocuk ölümlerinden öte ne hatırlatıyor bizlere? Geçen bayram yazmışız de ne değişmiş ki?  “Kunar’da, Tuzhurmatu’da, Halep’te veya üzerine ateş yağan herhangi bir İslâm toprağında, düğün konvoyunda, camide ya da ekmek kuyruğunda can verdiği için, geçen bayramı görüp, bu bayramı göremeyen çocuklar... Bu bayramı görüp, bir sonraki bayramı göremeyecek olan çocuklar... Ölüme, belki bir yudum su veya bir avuç pirinç sırasında yakalanacak olan çocuklar... 
Nerede ağlayan bir yetim görse, “Seni Hasan’a Hüseyin’e kardeş yapayım mı?” diye soran merhamet Peygamberinin ümmetinin çocukları... Ne bayramları var değil mi? Coğrafyanın tamamına yakını neredeyse kan ve barut içinde...” 
Ne güzel olurdu bayram deyince, aklımıza önce lunaparklar, atlıkarıncalar, akşamdan yastığın kenarına koyulan yeni ayakkabılar gelse... Ya da Mehmet Akif’in bahsettiği Fatih’teki çadıra ‘Caponya’dan gelen insan suratlı bir canavar’ı... Olmuyor işte... O çocuklar geliyor akla, o çocuklar... “İslâm topraklarının mazlum ve mâsum çocukları... Can taşımaz onlar, savaş zayiatıdırlar sadece, kırılan kapı, delinen yol, yıkılan köprü gibi... Kadrajın içinde, ağzında emzikle enkazdan çıkarılan bir ölü bebek veya tek battaniyenin üzerine yan yana yatırılmış ve kanları birbirine karışmış beş kardeş enstantanesidir... O kadar...” 
Müslümanlar olarak bayramları hak etmiyoruz... Bir ağabeyimiz ‘millî kimlik’ deyince, ‘hak edilmiş vatan toprağı’nı birinci şart koşar... Galiba ‘bayram’ yapabilmenin de birinci şartı o bayramı hak etmek olmalı... İslâm coğrafyasına hâkim olan trajediyi gördükçe o soru tekrar tekrar aklımıza nasıl gelmesin?  “Yeryüzünün yetimlerini Hasan’dan Hüseyin’den ayırmayan Allah rasûlüydü o... Günümüzde yaşanan korkunç çelişkiye şahit olsaydı, iktidarlarını yeryüzünün tiranlarıyla paylaşanları, hatta iktidarlarını onlara borçlu olanları, kendi tahtlarını teminat altında tutabilmek için yeraltı zenginliklerini, ümmetin yaralarını sarmak dururken, çok uluslu küresel firavunlara peşkeş çekenleri görseydi ne yapardı acaba?”  
Oysa ne kadar isterdik, bayram yazısı veya mesajı gönderirken ‘bu bayramın neşemize neşe katması’nı dilemeyi!.. Olmuyor işte... Yine orada takılıyor insan:  “Bedelini masum çocukların da ödediği bir sefillik çağıdır bu... Robinson’ların yanında ‘Cuma’sın sen, Cuma kal’ çağrısına itirazsız uyanların çağı... Kral görünümlü ‘imtiyazlı zengin köleler’, kurtarıcı devlet başkanı görünümlü ‘diktatörler’ veya demokratik rejiminin cumhurbaşkanı veya başbakanı görünümlü ‘genel valiler’... Küçük istisnalar dışında İslâm coğrafyasındaki idarî yapının özeti bu... Bu mutsuz insanlar ikliminde, hangi bayramdan, hangi neşeden, hangi coşkudan, hangi tattan söz edebiliriz?” 
O plastik mesajlarla kutlanan bayram, hak edilmiş bayram değildir Müslümanlar için!.. Annelerini babaların nedenini bilmedikleri savaşlarda kaybetmiş ümmetin çocukları için, birbirine tutunarak geçirilen bir ilkel mülteci çadırıysa hayat... Ve bu hayat anneleri işgalcilerin cezaevlerinde tecavüze uğramış çocukların da hayatıysa eğer...  ‘Bir tarağın dişleri’ gibi olması emredilenler bu bayramları gerçekten hak etmiş oluyorlar mı?
Zilletten kurtulmuş, izzete kavuşmuş biçimde, hak edilmiş bayramlarda buluşmak, görüşmek ve yazışmak dileğiyle... Zalimin ateşiyle kardeşi bu bayramı görememiş, kendisi de bir dahaki bayramı göremeyecek olan mazlum ve mâsum çocuklar adına Ramazan Bayramı’mız mübarek olsun!..

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS