
Teröriste terörist diyemeyeceğimiz günlere doğru
Düşünce kuruluşlarının asla sadece ‘düşünce kuruluşu’ olmadığı ABD’den yeni rapor çıktı... PKK’nın ‘terörist örgütler’ listesinden çıkarılabileceği ileri sürülen raporun sahibi Washington merkezli Center of AmericanProgress (CAP)... Daha önce Clinton’a danışmanlık yapan kuruluş, Obama yönetimi üzerindeki büyük etkisiyle biliniyor...
Bölgemizde nasıl bir çarkın döndüğü ve geleceği şekillendirme adına nelerin öngörüldüğüne dair ilginç tespit ve öneriler var raporda... IŞİD’in yükselen varlığı, bu tekliflere zemin hazırlamış neredeyse... Bu şaibeli örgüt, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’deki ayrılıkçı hareketleri Batı’nın ve Türkiye’nin menfaati için ‘istikrar unsuru’na dönüştürmüş!.. Yani PKK’nın kolu olan PYD artık bölgede istikrarı temsil ediyormuş ve bunlara federalizm benzeri siyasî tavizler verilmeden uzlaşı sağlanamazmış!..
Kelimelere giydirilmiş diplomatik çehre sıyrılıp atıldığında çıkan net sonuç şu: PKK/PYD Kuzey Suriye’de statüye kavuşmalı, bu statü hem ABD, hem de Türkiye tarafından tanınmalıdır!.. Bu teklif yapılırken Türkiye’den ciddi bir tepki beklenmediği şu satırlardan anlaşılıyor: “ABD hükümeti aynı zamanda kendi çıkarlarını Türkiye endişelerinden bağımsız olarak da takip edebilmelidir. Eğer Başbakan Erdoğan’ın danışmanları hapisteki PKK lideri Öcalan ile müzakere edebiliyorlarsa, ABD de PYD ile yardım gönderebilmek gibi faydalı amaçlar için angaje olabilmelidir...”
“Türkiye’nin kendisi bile PKK’yla görüşüyor ve ilişki kuruyorsa, biz PYD’yle neden kurmayalım?” mantığı aslında tutarlılık içeriyor... Buna bir de IŞİD tehdidi eklenince atılacak adımlar sanki meşrûlaşıyor!.. Bu arada IŞİD ‘in varlığının hangi tezleri güçlendirmeye, hangi mekanizmaları harekete geçirmeye yaradığı, bu örgütün ne tür bir fonksiyon için bölgede canlandırıldığı sorusunun cevabı da ağır ağır ortaya çıkıyor...
Suriye’deki iç savaşla ilgili Cenevre görüşmelerine PYD’nin katılmasına ABD karşı çıkmıştı... Raporda, bu konuda Türkiye ‘den gelebilecek tepki dolayısıyla ABD’nin böyle davrandığını ama artık bu politikanın bir an önce değiştirilerek, PYD’yle ilişki kurmanın şart olduğu belirtiliyor... Türkiye ‘nin bu konuda tepki gösteremeyeceğinin garantisi ise çok ilginç: Zaten Türkiye PYD ‘yi hiçbir zaman ‘terörist örgütler’ listesine almadı ki!..
PKK’nın bir kolu olan PYD, ABD’ye göre terör örgütü değil, ‘Suriye iç savaşında kendisini korumak için gayret eden silahlı Kürt grubudur’ ve bu rapora göre “PYD’nin radikal devrimci tarihi ve PKK ile bağları, kendileri ile dikkatli bir şekilde angaje olmayı engellememelidir...”
Özünde bölgedeki ‘Kürt otonomcular’la ilişkileri derinleştirirken, ABD ‘nin Bağdat ve Ankara’nın hassasiyetlerini daha az dikkate almayı öneren rapor, iki başkente ‘havuç’ uzatmayı ihmal etmiyor... El Kaide ve IŞİD gibi radikal örgütlerin yayılmasının ancak bu yolla akamete uğratılabileceği şu satırlarla ifade diliyor: “Bu adımlar IŞİD gibi grupların yükselişini kesmeye yardım ederken Türkiye’yi de bölgesel karışıklıklara karşı koruma görevi de üstlenebilir!..
Ne güzel değil mi? Her şey bizim çıkarımız, hatta millî güvenliğimiz için aynı zamanda!.. Bunun için Türkiye PKK ‘nın siyasallaşması için zorlanmalı, terörist örgütler listesinden çıkarılmalı!.. Suriye’deki uzantısının da ‘devletleşme’ stajına ‘bölgesel istikrar’ adına ses çıkarılmamalı, hatta teşvik edilmeli!..
Bizde ‘açılım’a uydurulan birkaç isimden birisi de ‘millî birlik projesi’ydi dalga geçer gibi!.. Uluslararası üretim bandında ‘millî millî’ ilerliyor!.. Bu çerçevede Kuzey Suriye’deki savaşı Abdullah Öcalan İmralı ‘dan yönetiyor!.. O ülkenin yargısı tarafından ‘terör örgütü lideri’ olduğu sabit görülerek idama mahkûm olan birisi, o ülkenin iç ve dış güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir konuda bir numaralı hüküm sahibi!.. O devleti yönetenler ise zemin ve zamana göre ya ‘seyirci’, ya ‘ricacı’ ya da ‘çözüm ortağı”!.. Halk ise ‘bölgesel güç’ palavralarına kanmakla görevli seçmen topluluğu!..
‘Gerçek’ olan uluslararası tezgâhın ayak izlerine basa basa sinsice ilerliyor... Terörizm statü kazanırken, devletler ve toplumlar bir sonraki aşamaya hazırlanıyor... ‘Millî proje’nin ‘millî lideri’ ise yalan üzerine yalan söylüyor...
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi