Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > Demek çocuktu öyle mi?

Demek çocuktu öyle mi?



Seçimden iki gün önce haber geldi “Diyarbakır’da bayrağı indiren zanlı yakalandı”  diye... Diyarbakır Valiliği “08.06.2014 günü 2’nci Hava Kuvvet Komutanlığı bahçesindeki Türk bayrağını indiren zanlı 1988 doğumlu Ö. M, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanmıştır. Söz konusu şahısla ilgili adli süreç devam etmektedir” denildi... 
Kamuoyunun nasıl yönlendirildiğine dair ilginç bir örnek bu haber... Olay 7 Haziran’da Lice’deki olaylarda ölen birinin 8 Haziran’da Diyarbakır’daki cenazesi sırasında meydana gelmişti... Diyarbakır Valiliği’nin ‘bahçe’ dediği yer, Genelkurmay’ın açıkladığı üzere 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda ‘araç kontrol bölgesi’...  PKK’lılar (artık onlara ‘gösterici’ deniyor) önce taşlı saldırıda bulunuyorlar, ardından içlerinden birisi direğe tırmanarak bayrağı gönderden indiriyor... 


Ondan sonrasını hatırlayalım... Tepkileri yumuşatma seansları başlıyor... İlk teşhis bunun bir ‘provokasyon’ olduğu şeklinde... Zaten ‘provokasyon’ dediğinizde bunun şekli değişiyor... Zanlılar bir anda ‘çözüme karşı çıkanlar’ oluyor!.. Hükûmetle PKK uyum içinde bir süreç gerçekleştirirken bundan rahatsız olan çevreler bu provokatif eylemle süreci bitirmek istiyorlar!.. Zaten İmralı’dan ve BDP yöneticilerinden gelen ‘bayrağa saygı’ temalı açıklamalar bunu destekliyor!..


Medya ve siyasîler organize biçimde halkı kandırmaya çalıştılar... Önce bayrağı indiren şahsın ‘çocuk’ olduğu söylendi... Dolayısıyla vurulması hâlinde bölgenin karıştırılacağı iddia edildi... Sonra ‘karanlık eller’ tezinin desteklenmesi için başka yalanlara başvuruldu... Meselâ bayrağı indiren kişinin yüzü örtülü olduğu gibi ellerinde de parmak izi bırakmamak için eldiven olduğu öne sürüldü... Hatta kısa bir süre sonra da ‘çocuk yaştaki’ zanlının gözaltına alındığı, sorgusunun sürdüğü haberleri yayıldı...
Bugün bütün bunların hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı... İşte Türkiye böyle yönetiliyor, medya destekli algı operasyonları böyle hayata geçiriliyor... Şırnak’ta terörist kamplarına belediyenin yemeklerini taşıyan resmî araç uçuruma yuvarlanmasa kim duyacaktı, devletin düşmanlarının, katillerin bu milletin bütçesinden beslendiğini? Araç gelmeyince merak eden teröristlerin aramaları sonucu ortaya çıkıyor bu kaza... Devletimiz böylece olay yerine intikal ediyor, ‘kazazedeler’in cesetlerini toplayıp ‘ilgililer’e teslim ederek ‘sosyal devlet’niteliğini bir kere daha ispatlıyor!..


Olayla ilgili İçişleri Bakanlığı Şırnak Belediyesi’ne mutlaka müfettiş göndermiş, ayrıcı savcılık da işlem yapmış olmalıdır... Daha sonra ne olduğunu, kimlerin kovuşturulduğunu, müfettişlerin ne yaptığını, hangi sonuçlar alındığını duyan, bilen, gören var mı? Millet kendi vergileriyle teröriste günlük muz gönderen bütçeyi farkında olmadan besleyecek, bu çark deşifre olduktan sonra olup bitenlerden haberdar olamayacak!.. Sağ olsun muhalefet de bir kere olsun İçişleri Bakanı’na bu konuda soru önergesi vererek, konuyu gündeme getirmiş değil!.. Rutin rutin muhalefet etme, daha doğrusu ‘vazife savma’yla meşguller... 


Ülkemizde medya yeri geldiği zaman ‘gizleme’, yeri geldiği zaman ‘yönlendirme’, yeri geldiği zaman ‘pazarlama’ boş vakti kalırsa ‘haber verme’ misyonuna sahip!.. Büyük çoğunluğunun iktidarla ilişkisi ‘denetleyen-denetlenen’ ilişkisi değil, ‘besleyen-beslenen’ ilişkisi!.. Gazeteciler ‘tek parti memuru’ gibi!.. Gerçeği soruşturmak ve ortaya çıkarmak yerine, siyasî patronlarının önündeki taşları temizlemeyi meslek hâline getirmişler... 
Diyarbakır’da bayrak indiren hainin yakalanmış olması ne kadar güzelse, ilk günden itibaren yalan ve yönlendirme amaçlı haberlerle gerçeğin örtülme çabası o kadar çirkindi... Buradan çıkarmamız gerek sonuç, bu kaynakların diğer aktarımları da yanlıştır, manipülasyon amaçlıdır, yürüyen projeleri korumaya odaklıdır... Kesinlikle objektiflik içermez... 


Bayrak indirmelerle ilgili Diyarbakır’dakine peşin peşin ‘çocuk’, İstanbul’dakine ‘deli’, Antalya’dakine ‘sarhoş’ tesbiti yapanlar, neyi örtbas ettiklerini çok çok iyi biliyorlar!.. Çünkü görevleri bu!.. Anket yöntemiyle muhalif seçmende ‘kesin yenilgi’ algısı oluşturup sandıktan soğutma eylemini  değerlendirirken bu örnekle birlikte incelemekte fayda var... Bir ülke böyle yönetiliyor işte!..

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS