Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > AKP-CHP-BDP ara rejim koalisyonu

AKP-CHP-BDP ara rejim koalisyonu



CHP ‘cumhuriyeti kuran parti’ olarak tarihe geçmişti... Ya şimdi?  Kılıçdaroğlu’nun başkanlığındaki CHP, ‘açılım süreci’ baz alındığında ‘koalisyon ortağı’ gibi mi duruyor, yoksa ’muhalefet partisi’ gibi mi?
İçeride direnen ulusalcı ekibi dengede tutma ihtiyacı olmasa, bugün CHP, BDP kadar trafiğin içinde yer alacak!.. Küreklerin aheste çekilmesi gerektiği için şimdilik ‘stratejik adımlar’la sürece katkı sağlanıyor... 
Önceki gün Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında gerçekleşen Parti Meclisi toplantısından sonra sözcü Haluk Koç’un yaptığı açıklama, CHP’nin sürüklendiği yeri ele veriyor zaten... Süreç samimi bir şekilde yürütülmeli, iniş çıkışlara yer verilmemeliymiş!.. Amaç gerçekten ‘Kürt sorunu’na çözüm olmalıymış!.. 
Eh zaten, hükûmet de bunu yaptığına göre CHP’nin ’muhalefet’i nerede? Gecikmeden bu sorumuza da cevabımızı alıyoruz... Meğerse bu süreçte bazı suçlar işleniyormuş!.. Görüşmeleri yürüten MİT’in Milli Güvenlik Kurulu tarafından yetkilendirilmesi gerekiyormuş!.. Bu yetkilendirmenin yapılıp yapılmadığı bilinmiyormuş!.. Yine Kandil ve İmralı görüşme ve tutanaklarının basına sızması da suçmuş!... Sürece Meclis’in de katılması ve bilgilendirilmesi gerekiyormuş!.. 
CHP’nin sürece ilişkin bütün dertleri bunlar!.. MİT’i Milli Güvenlik Kurulu yetkilendirirse sanki bütün ‘çekince’ler ortadan kalkacak gibi bir ‘muhalif’ tavır!.. Bütün gayret, açılımı ‘yasal dayanaklar’a oturtmaktan ibaret!.. 
‘Muhalif görünümlü destekçi’ Kılıçdaroğlu bu sürecin en önemli aktörlerinden kesinlikle birisidir... Oturduğu koltuğun tarihî meşruiyetini ve mesuliyetini, ‘Türkiyelileştirme’ projesine katkı sağlamak için ‘planlı’ biçimde kullanıyor... 
Türkiye’yi bu noktaya getirenler, siyasî iktidarın önündeki taşları temizlerken eş zamanlı biçimde muhalefeti de dizayn etmekten geri durmadılar... Deniz Baykal öncesi ve sonrası CHP’nin farkı, sürecin ‘tesadüflerin insafı’na bırakılmadığını belgeliyor... ‘Planlı’ ve ‘sağlam’ adımlar atılıyor!.. Daha önce de yazdım, CHP bu sürecin hızını ve çapını denetlemekle görevli parti...
O yüzden Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Konya milletvekili Atilla Kart’ın “Ne mutlu eşitim diyene. Artık asimilasyon politikaları terk edilmelidir, Türkleştirmekten vaz geçilmelidir” şeklinde Apo’ya nazire yapan tarzdaki konuşması asla sürpriz değildir... Artık anlayalım, ‘yeni’ CHP’, yakalarındaki ‘kurucu’ rozetinden sıkılanların yönetimi altındadır...
Ülke tarihinin en sancılı dönemini yaşarken, ‘açılım süreci’yle ilgili şu fotoğraftaki çaresizliğe bakın: AKP, CHP ve BDP ‘küçük farklar’ dışında aynı çizgide... Sürecin dışındaki MHP ise, süreci destekleyen liberal, solcu, İslâmcı istisnasız herkes tarafından ağız birliği edilmişçesine “İyi ki var” denilen ve övgüye mazhar bulunan lider ve kadrosu tarafından yönetiliyor...  Muhalefet partilerine oy verenlerin iradeleriyle, partileri yöneten idareler arasında öylesine ‘yalıtkan’ bir duvar örülmüş ki, değil elektrik, hava bile geçmiyor...
Ülke okyanusta dümeni kilitlenmiş bir gemi gibi, hangi kayalıkta son bulacağı bilinmez bir şekilde sürükleniyor... Baldıran zehri içtiklerini söyleyenler, halka güzellikler vaat ediyorlar... Yılların kanla yazılmış tarihinden bıkmış ve buna çare arayan insanların bu özlemi yalanlarla istismar ediliyor... Ve bu ‘ucuz tiyatro’ herkes için ‘seyri mecbur’ bir kimliğe kavuşturuluyor!..
Keşke milletçe bu savaşı dağlarda kaybetmiş olsaydık... O zaman kendimizce bir izahı olurdu... Ama dağlarda kazanılan, başkentin puslu zulalarında dişine kan değenlere meze ediliyor... İşte izahı yapılamayan bu: “Biz ne zaman yenildik de, ‘mağlup’ sıfatıyla masalara oturuyoruz?” 
Ne diyor BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak: “Öcalan’la devlet, resmi müzakere noktasına gelmişse, bu ateşkesten daha kıymetli...” Kışanak haklı olmasına haklı da bu utanç kime ait acaba? Sadece siyasî iktidara mı, yoksa ‘kendisi muhalefette, fikri iktidarda’ olanlara da pay çıkmaz mı?

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS