Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > ‘Tek parti dönemi’ iyi ki bitmiş!

‘Tek parti dönemi’ iyi ki bitmiş!



‘Şeffaf devlet’in ‘şeffaf üniversitesi’ dediğin böyle olur!.. Kimlere doçent olarak kadro verecekse, boyunu bosunu tanımlamaz, kestirmeden ismini açıklar!.. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde yaşanan ve kimilerinin ‘skandal’ olarak niteledikleri olay sahalarımızda görmek istediğimiz gelişmelerden birisidir!.. 
Aksini düşünenler bilmelidirler ki, bizi bu kafayla Avrupa Birliği’ne filan almazlar!.. Konuya lütfen Kopenhag Kriterleri çerçevesinden bakalım!.. Düşünsenize, doçentliğe kimlerin alınacağı belliyse, kimlerin alınmayacağı da bellidir... O zavallılar, işe alınma ümidiyle boşu boşuna koşturmayacaklar, torpil aramak zorunda kalmayacaklar, nüfus sureti, ikâmetgâh, fotoğraf, özgeçmiş, yayın listesi hazırlama, heyecanlanma ve zaman kaybetme zahmetinden kurtulacaklar!.. 
Böylelikle ülke kaynakları israftan alıkonmuş, komisyon da çekirdek çitleyerek sınavı tamamlamış olacak!.. Üniversitenin yaptığı da bu!.. Çarşı gününde kasaba hoparlöründen seslenilir gibi alınacak kişiler ilân edilmiş!.. Sınav komisyonundakiler  “Zaten kimlerin alınacağı belliyse, koca koca profesörler olarak biz kimiz, ben burada ne arıyorum, kız sen galaksinin neresindensin, biz neyin komisyonuyuz?” sorusunu sormadıkları sürece mesele yok!.. 
Yalnız, üniversite ve YÖK, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olmadığına göre Bakan Hayati Yazıcı’nın neden savunma psikolojisine girdiği tam anlaşılamadı... Ama Bakan’ın  “Konuyu tam anlamayan kişilerin farklı anlamlar çıkarması” şeklinde yaptığı değerlendirmeye katılmamak mümkün değil!..
Doğru, bilen de konuşuyor, bilmeyen de!.. Oysa bunlar teknik konular ve uzmanlık gerektirir... İlândan da anlaşılacağı üzere, üniversitenin Su Ürünleri Fakültesi’ne iki adet doçent alınacak... Şimdi, sırf adı Su Ürünleri diye buraya öğretim üyesi olarak aynalı sazan, deniz çuprası, fok balığı veya orkinos alamazsınız!.. Takdir edersiniz ki, ehliyet ve liyâkat başka bir şey!.. Devletin kadrolarına teknik elemanlardan ve ziyadesiyle ‘beraber yürüyüp, beraber ıslananlar’ cinsinden nokta atışı tercihler yapacaksınız!.. Sonuçta bu işler ‘uyumlu ekip’ işi!..
Aynı ilânda Tıp Fakültesi’ne alınacak isim de belirtilmiş... Burada da yadırganacak bir durum yok!.. Ana bilim dalı Genel Cerrahi olduğuna göre, fennî sünnetçiler veya kırık-çıkıkçılar arasında bir sınav yapılsa doğru olmazdı değil mi? Ya da İlahiyat Fakültesi’ne Merkez Camii’nin müezzini alınsa!.. Olmadı, Enerji Sistemleri Mühendisliği’ne organize sanayiden tecrübeli bir karbüratörcü!..
Memlekeketin ‘kapalı sistem’den ‘şeffaf düzen’e geçmesi gerçekten iyi oldu!.. Eskiden sınavı kazanamadığını öğrenmen için bir kaç ay beklemek zorundaydın, şimdi kazanamayacağını, kimlerin kazanacağını peşin peşin biliyorsun!.. Gelişen demokrasimiz ve hukuk devleti adına bu büyük bir merhale!.. 
Türkiye’de demokrasinin gelişmesini çekemeyen ‘çeteler’in bir bardak suda kopardığı fırtınadan etkilenmiş olmalı ki, Rektör Bey sanki yapılan iş bir ‘suçmuş’ gibi savunma psikolojisine girmiş ve Basın İlân Kurumu’na gönderilen ilânın müsvedde olduğunu ve ilânda kendi ıslak imzasının bulunmadığını anlatmaya çalışıyor... Halbuki ne gerek var bunlara? Demokrasiyi zirveye taşımak bedel ister, o yüzden tam tersine ısrarcı olmak ve sıkı durmak lâzım... 
Bu tip durumlarda başvurulacak yöntem son derece basit: Çok sıkışınca oyunu rakip sahaya yıkacak ve ‘tek parti dönemi’nden bahsedeceksiniz... Ekmeğin nasıl karneye bağlandığından başlayıp, tek parti il başkanının aynı zamanda vali olduğunu filan hatırlatacaksınız!.. Bunları sürekli tekrarlayacaksınız ki, bugün ne büyük bir adalet ve hukuk düzenine sahip olduğumuzu her an unutabilme potansiyeline sahip vatandaşın kafasına sürekli çakmış olacaksınız!.. 
Anadolu’nun bazı yerlerinde ‘Siyaset, itin ayağından dikeni çıkarmak gibidir’ denir... Yani siz bir iyilik etmeye çalışırsınız, karşınızdaki bunu anlamaz, çektiği acının etkisiyle size dalar demektir... O yüzden dik durup, bu yolda ısrar en iyisi!.. Ya ‘tek parti düzeni’ devam ediyor olsaydı, ne yapardık değil mi?

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS