60 yıl sonra gelen itiraf
AJAX... İran petrollerini millîleştirdiği için devrilmesi gereken Musaddık’a CIA ve MI-6 ortaklığında yapılan operasyonun adı... İran’ın iki yıl önce iktidara gelen 73 yaşındaki hasta ama bir o kadar vatansever ve milliyetçi Başbakanı darbeyle devrilecek, dünyada topraklarından petrol çıkıp da bu serveti kendi halkına paylaştırmayı aklından geçiren rejimlere güçlü bir mesaj verilecekti...
19 Ağustos 1953’te Başbakan Musaddık’ı devirerek, petrolün millileştirilmesini durduran bu darbe, operasyonda görev alan bir çok ajanın yazdığı kitaplara, bazı filmlere konu olmuş, yıllar sonra Madeleine Albrigth, Clinton ve son olarak Obama tarafından bu darbedeki ‘Amerikan rolü’ bir nevi itiraf edilmişti... Son nokta, geçtiğimiz hafta Ulusal Güvenlik Arşivi’nin internet sitesinde, Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası çerçevesinde yayınlanan belgeyle kondu... Buna göre CIA, Musaddık’ın Başbakanlığındaki Ulusal Cephe hükûmetinin devrilmesine yol açan askerî darbeyi düzenlediğini, bunu ABD dış politikası çerçevesinde yaptığını kabul etti...
20. yüzyılın başından itibaren İran petrolleri, İngiliz petrol şirketi Anglo-Iranian Oil Company’nin tekelindeydi... Bu şirket bugünkü BP’nin atasıydı... 1951’deki seçimlerden zaferle çıkan Musaddık, 1952’de İran petrollerini millîleştirdi... İran halkı, özellikle milliyetçiler bu hamleye büyük destek verdi... Komünist TUDEH de Ulusal Cephe Hükûmeti’nin yanındaydı... Ama bu hamle, dürüstlüğüyle bilinen, maaş almayan, hediye kabul etmeyen Musaddık için sonun başlangıcıydı...
Önce Musaddık hükûmetini ekonomik alanda sıkıştırmak için uluslararası bankacılık sistemi ‘malî boykot’ başlattı... Bunu İran petrollerinin uluslararası pazarını kapatma ile İran ekonomisini daraltma aşamaları takip etti ve halkın hükûmete tepki koyması için uygun zemin oluşturuldu... Millîleştirilen petrol şirketlerindeki teknik elemanları çekme/kaçırma olayları ve petrol tesislerine yönelik sabotajlar birbirini takip etmeye başladı...
Sonra CIA’nın klasik yöntemleri devreye girdi!.. Uluslararası ve ulusal medya kullanılarak yapılacak güçlü bir propaganda, ‘meşru zemin’ oluşturmanın ilk şartıydı... Şah Rıza Pehlevî’yle işbirliği yapmak, Meclis üyelerine, üst düzey askerlere ve sokak gösterilerini organize etmeleri için bazı mollalara para dağıtmak gibi eylemler sonuç verecekti...
Bir anda patlayan sokak gösterilerinde 500’e yakın insan öldü... Artık darbe için şartlar olgunlaşmıştı... Başta ‘Nazi iş birlikçiliği’nden sicilli Zahidî olmak üzere satın alınmış generaller darbeyi yapacak, Musaddık ve çalışma arkadaşları tutuklanacak, üç gün önce kaçan Şah, 19 Ağustos 1953’te İran’a geri dönecekti... Ve halkının refahı için çalışan Musaddık, ‘vatana ihanet’ten yargılanıp, üç yıl hücrede tutulduktan sonra geçtiği ev hapsindeyken hayata gözlerini yumacaktı...
Darbeyle İran petrolleri İran halkının elinden ‘kurtarılmış’tı!.. Ama Anglo-Iranian Oil Company ‘tekel’ değildi, operasyon ortakları petrolün de ortaklarıydı artık, Socony Mobil’den Royal Dutch Shell’e kadar... Musaddık tarafından millîleştirildikten sonra İran Millî Petrol Şirketi’ne dönüşen isme, darbeciler de dokunmamış, fakat İran’ın petroldeki payı nispeten artmakla birlikte, yapı yine uluslararası petrol şebekelerinin kontrolündeydi ve bu durum 1979’a dek sürecekti...
1973’te Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la görüşmek üzere geldiği Ankara’da otel odasında şüpheli bir ölümle hayatı son bulan yazar Raif Karadağ, petrol ve uluslararası egemen siyaset arasındaki kirli ilişkileri kaleme aldığı tarihî eseri Petrol Fırtınası’nda bugün daha net ortaya çıkan gerçekleri yazmıştı aslında... CIA 60 yıl sonra kabul ediyor darbeyi organize ettiğini...
Ajax... Darbecilerin ‘halk ayaklanması, sokak gösterileri ve karşılıklı çatışmalar’ organize ederek, doymak bilmeyen sömürgeciliklerine yeni kapılar açmalarına tipik bir örnek olan Musaddık operasyonuna verdikleri isim, Truva’yı işgale giden Akha ordusunun güçlü karakteri...
Ve Orta Doğu... Ancak 60 yıl sonra resmen itiraf edilen müdahalelerin ezik coğrafyası...
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi