Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > İkinci ‘tek parti’ dönemi

İkinci ‘tek parti’ dönemi


 


Bir ara liberallerin öncülüğünde ‘ikinci cumhuriyet’ tartışmaları yapılıyordu... Çok gayret ettiler ama ‘ikinci’ unvanlı bir cumhuriyet kurulamadı... Fakat ne hikmetse yine aynı kesimlerin omuz vermesiyle ‘ikinci tek parti dönemi’ hayata geçti!.. Daha fazla demokrasi ve özgürlük için çıkılan yolun ‘ikinci şef’e doğru viraj alması ilginç bir durum!..
‘Birinci tek parti’ güçlü görünse de, acizdi aslında... Tüm yetkiler elinde olmasına ve demokrasiye geçişle ilgili toplumsal baskıyla sıkışmış olmamasına rağmen kendi elleriyle çok partili hayata geçti... İsteseydi bütün dikta rejimleri gibi iktidar süresini uzatmak için ayak direyebilirdi... Üstelik uluslararası rüzgârlara rağmen...
Çağın şartlarının dayattığı ekonomik geriliğe, savaş yıllarının kendine özgü baskıları eklenmişti... Tek parti, sistemi oturtmanın yöntemi olarak insanların hayat tarzını değiştirmeyi denemiş, bunun için zorlayıcı tedbirlere başvurmuş, dinî hayatı baskı altına almıştı... Batıcı anlayış, yönetenlerle yönetilenler arasında korkunç kültürel uçurumlar oluşturmuştu... Diğer yandan bütün idarî mekanizmada ‘parti’ demek ‘devlet’ demek, ‘devlet’ demek ‘parti’ demekti... Bu düzen doğaldır ki, kendisini ifade edemese de içten içe kaynayan bir toplumsal muhalefet meydana getirmişti ve ülkeyi yönetenler bunu bilmiyor olamazlardı... Sebepler ne olursa olsun buna rağmen ‘çok partili hayat’a geçerek ‘şeflik düzeni’ni riske attılar... İlk sandık tehlikesini ‘açık oy-gizli sayım’ tekniğiyle savuşturdular!..
Tek parti dönemine ve özellikle şeflik yıllarına rahmet okumanın âlemi yok elbette; millî hafızada kapladığı yer hiç de hoş değil... Fakat ‘mukayese’açısından iki dönemi, yani dünle bugünü beraberce değerlendirmekte fayda var... Birisi yasalardan aldığı tartışılmaz ‘şeflik’ gücünü kaybetme ihtimaline rağmen demokrasiye geçerken, diğeri demokrasiden aldığı gücü şefliğe çeviriyor!.. Birisi kendi eliyle rejimini sona erdirirken, diğeri rejimin gücüyle ‘tek adam-tek parti sistemi’ inşa ediyor... Önceki modelde parti ‘devletlik’ iddiasından vazgeçerken, şimdiki modelde parti devletleşiyor, devlet partileşiyor... 
Önceki tek parti döneminde Cumhurbaşkanı da ‘resmen’ partiliydi, valiler de... Şimdikiler ‘resmen’ partili değil!.. ‘Kuvvetler’o kadar ayrı, o kadar ayrı ki, polis savcıyı takmıyor, takarsa başına iş alıyor!.. Adalet Bakanı bir nevî ‘beylerbeyi’ne dönüşürken, rejimin ‘demokratik’ niteliğine nedense gölge düşmüş olmuyor!.. 
İşin garip tarafı ‘ikinci cumhuriyet’ yâveleriyle ortaya dökülüp, sonra da ikinci tek parti rejimiyle karşılaşanların, 20. Yüzyıl’ın ilk yarısındaki modelin, çok daha ağırını yaşatılıyor olmamıza seslerini çıkarmıyor olmaları ne tuhaf bir çelişki... Birinci tek partiye itiraz edebilecek, onu denetleyecek bir kurum yoktu, bu doğru!.. Peki bugünkü, yani 21. Yüzyıl’daki tek partiyi ve onun tek adamını kamu adına denetleyebilecek, itiraz edebilecek, bırakın itirazı ‘istişare’ edebilecek bir kurum var mı? Varsa hangisi? Meclis mi, Millî Güvenlik Kurulu mu, Anayasa Mahkemesi mi, Yargıtay mı, Sayıştay mı, Danıştay mı, Millî İstihbarat Teşkilatı mı, asker mi, polis mi? 
Bu garip bir yolculuk aslında... Tıpkı, Şener Şen’in  “Sizi Almanya’ya götüreceğim”  diye kamyon kasasına doldurup,  “Geldik”  diyerek sabaha karşı İstanbul’a indirdiği saf köylülerin macerası gibi!.. Daha demokratik ve özgür yeni bir cumhuriyete, ‘ikinci cumhuriyet’e kanatlandığını zannedip, kona kona yeni bir şeflik ve tek parti düzenine konanların komik ve bir o kadar hazin hikâyesi!..
İslâmî kavramların alabildiğine işportaya düşürüldüğü, medya ve para destekli bu ‘modern istibdat’ arayışları, ‘ikinci cumhuriyet’e geçiyoruz derken gözlerini yeni bir ‘tek parti dönemi’nde açanları ayıktırır mı acaba? Doğrusu çok da ümitvar olmak doğru değil... ‘Bulgar sınırı’nı geçerken havlayan köpekler bile bunları uyandıramadıktan sonra, uyanmaları gerçekten zor!..
Cumhuriyetin ikincisini veremedik ama tek parti rejiminin ikincisini vermiş olduk!.. Şimdilik bununla yetinsinler artık!..



 

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS