Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Servet Avcı > Referandumda sandık güvenliğini kim sağlayacak?

Referandumda sandık güvenliğini kim sağlayacak?


Seçimlerin üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen tartışmalar ve itirazlar bitmiyor... Yüksek Seçim Kurulu’ndan hâlâ iptal haberleri geliyor... Tartışmalar devam edeceğe benziyor...
Ülkemizde yapılan en tartışmalı seçimler demokrasiye geçtiğimiz ilk seçimlerdi... 1946’da ‘açık oy-gizli sayım’ usulü uygulanmış, ‘tek parti’ tapusunun sahibi gibi gördüğü devletin yönetimini bırakmak istememiş, ‘partinin memurları’ ve inzibatları gerekeni yaparak demokrasiye emekleme aşamasında gölge düşürmüştü... O döneme egemen olan siyasî kültür hesaba katıldığında bu durum saygı duyulmasa bile anlaşılabilirdi...
Sonraki seçimlerde de elbette tartışmalar oldu... 82 Anayasası silahların gölgesinde oylandı... Hayır propagandası yapmak yasaktı... Kahverengi-beyaz oylu, ince zarflı, kimin ne oy verdiğinin belli olduğu bir seçim düzeneği kurulmuştu... Doğrusu ‘hayır’ın fazlaca bir anlamı da yoktu... Yeni anayasayı yine aynı irade yapacaktı...
Diğer seçimlerde ve referandumlarda da nispeten tartışmalar oldu... Ama 1946’dan beri hiçbir seçim son yerel seçimler kadar ‘şaibe’li olmadı... İptal edilen veya oylarının tekrar tekrar sayılmasına hükmedilen seçim bölgesini bir çırpıda bilemiyoruz bile... Siyasî iktidarın gerçek anlamından uzaklaştırıp bu seçimi bir ‘istiklâl seçimi’ne dönüştürmesi, bu abartılı anlama göre sandıklarda pozisyon alınması, memur sendikaları ve devletin haber ajansının aktif ve ‘yönlendirici’ rol alması, yargıda yaşanan ve insanlardaki adalet duygusunun onarılmaz biçimde yara almasına yol açan gelişmeler zaten sonuçları ‘olağan şüpheli’ hâline getirmişti... 
Şimdi sırada Cumhurbaşkanlığı seçimleri var... Bu seçimlerde sandık güvenliği nasıl sağlanacak? Türkiye üçüncü dünya ülkelerine yakışır biçimde Cumhurbaşkanı mı seçecek, yoksa adil bir ortamda seçim mi yapacak? Yerel seçimde yaşananlar, referandumu şimdide tartışmalı hâle getirdi... Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun büyük bir kısmında sandık güvenliğini kim sağlayacak? Bu seçimde partiler ve partilerin müşahitleri de olmayacak... Tıpkı ‘tek parti dönemi’nde olduğu devleti arkasına alacak olan iktidarın adayıyla diğer adaylar yarışacak... Bu durumda diğer adayların veya ikinci turdaki adayın sandıktaki hukuku nasıl korunacak? 
Kimse bu sorulara gönül rahatlığıyla “Elbette devletin organları” diyemiyor... Çünkü kötü tecrübelere sahip herkes... Bir de söz konusu bölgelerde, meselâ Tayyip Erdoğan’ın kazanması BDP/PKK tarafından ‘stratejik bir önem’e sahip kabul edilirse -ki bu uzak ihtimal değil- rakip adaylar veya aday hem propagandada zorlanacak, hem de sandığa sahip çıkma konusunda zaaf yaşayacak... 
AKP ve BDP’nin zımnen de olsa, kerhen de olsa, çaktırmadan da olsa işbirliği yapacağı bir ortamda, bölge sandıklarından ne çıkacağını tahmin etmek zor değil... Muhalefetin ikinci turu dikkate alarak, birbirlerinden oy alabilecek adaylar  çıkarması durumunda yüzde birlerin ikilerin etkili olabileceği bir seçim yaşanacak... Hiç şüphe yok ki, bu referandum iktidar açısından 2010 referandumu gibi kolay olmayacak... Dolayısıyla ülkenin ‘gözden ırak’ bölümünde ‘denetim dışı’ bir seçim ve sayım seçimin kaderini etkileyebilecek... Başkentinde ‘siyasî kapkaç’ın cereyan ettiği ve hukukun seyrettiği bir ülkesinde -üstelik sadece kişilerin kampanya yapacağı- söz konusu bölgede seçim güvenliğini kim garanti edebilir ki?
Şu kabul edelim, İnönü’nün CHP’si ‘birinci tek parti’ydi, Erdoğan’ın AKP’si ‘ikinci tek parti’... Cumhurbaşkanı seçilirken ‘devletin gücü’nü kullanmayı ihmal etmeyecek kadar kararlı davranma potansiyeli olan ‘ikinci tek parti’... Yani muhalefetin adayı sadece kişiye karşı değil, ‘devlet ve onun kurumları’na karşı mücadele verecek maalesef!.. Buna bir de karşılıklı strateji gereği ‘örtülü müttefik BDP’ eklenirse durum daha da zorlaşacak...
Muhalefet belirleyeceği adayın toplumun değişik kesimlerinden oy alabilecek kişiliğine dikkat etmek kadar, pusu kurmuş şaibeye de odaklanmak durumunda... Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndan gözlemci istemek ‘millî’ düşünen herkes için zordur ama daha büyük zorluklar bunu mübah kılmaktadır... Elbette gözlemcinin varlığı hilenin sıfırlanacağı anlamına gelmez ama hem Türkiye’deki seçimlerin bu yönüne dikkat çekmeye yarar, hem de antidemokratik teşebbüsler için kısmen caydırıcılığa yol açabilir...

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS