Ne yaptı lan bu devlet size?
5 Ağustos’ta Yüksekova’da Özel Harekât Polisi bir şantiyeye baskın yapar.. “Geçerken uğrayalım bir bakalım ne var ne yok bu şantiyede.. ya da şurada bir şantiye var, onlar bize geldiler, biz hiç gitmedik ayıp olacak.. veya karakola matkap lâzım şuradaki şantiyede vardır, gidip alalım” neviinden bir baskın değildir bu şüphesiz, bir istihbarata dayanıyordur.
Nitekim baskında yüklüce mühimmat bulunur.. Bulunan mühimmat, matkap, çivi, çekiç, testere, kazma, kürek, mala, balyoz gibi her şantiyede bulunması gereken inşaat ve nalbur levâzımâtı değildir.
Bulunan mühimmat valilikçe açıklanır.
1 adet (Lançer olarak tabir edilen) Roket Atar Silahı, 3 adet Anti-Tank Roket Başlığı, 1 adet Anti-Personel Roket Başlığı, 4 adet Roket Atar Sevk Fişeği, 2 adet Roket Atar Sevk Fişeği Kılıfı, 1 adet Pompalı Av Tüfeği, 1 adet 7.65 mm çapında tabanca, tabancaya takılı vaziyette şarjör, şarjöre basılı vaziyette 5 adet 7.65 mm çapında fişek, 1 adet Telsiz, 1 adet Gece Görüş Dürbünü, 1 adet güneş gözlüğü şeklindeki gizli kamera, bomba yapımında kullanılan malzemeler ile çok sayıda örgütsel doküman ve dijital malzemeler…
Baskını yapan Özel Harekât ekibi şantiyede bulunanları gözaltına alır. İşkence yaparlar bir kısım medyaya göre. Yapılan işkence yere yatırılmak ve polis şefinin bir sorusuna muhatap olmaktır. Bu işkenceye dayanamaz şantiyedeki naif personel. Kırılmışlardır, onurları incinmiştir. Kırılan onurlarını tâmir için Peygamber hırkasını olur olmaz her yere seren Hadis âlimi Diyânet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i beklemektedirler bir köşede içli içli ağlayarak.
Özel Harekât Polis şefinin sorduğu soru mânidardır:
"Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk'ün gücünü göreceksiniz!.."
Ne yaptı lan size bu devlet?
Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek!
Türk’ün gücünü göreceksiniz!
İki cümle.. Bir soru..
Aslında ne kadar basit iki cümle ve bir soru!
Terörün nasıl çözüleceğini ve terörle nasıl mücâdele edileceğini göstermesi bakımından son derece de açıklayıcı iki cümle…
Ve naif bir soru:
Ne yaptı lan size bu devlet?
* * * * *
HDP Eşbaşkanı Demirtaş, “Öcalan’n posterini Kürdistan’a asacağız. Başkan Apo heykelini dikeceğiz” der.
"Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk'ün gücünü göreceksiniz!.." diyen polis âmirine soruşturma açılır.
HDP’li Figen Yüksekdağ: “Biz sırtımızı YPG’ye YPJ’ye PYD’ye yaslıyoruz” der.
"Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk'ün gücünü göreceksiniz!.." diyen polis âmirine soruşturma açılır.
HDP’li Burcu Çelik Özkan: “O keleşi size çevirmesini çok iyi biliyoruz, bu memleketten defolup gideceksiniz”.
"Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk'ün gücünü göreceksiniz!.." diyen polis âmirine soruşturma açılır.
Sırrı Sakık: “Ellerinde bayrakla, Mustafa Kemal’in askeri değil, generali olsanız ne yazar, it sürüleri” der.
"Ne yaptı lan size bu devlet? Hepinizi tanıyorum ben. Kim ki hainlik yapıyor karşılığını görecek! Türk'ün gücünü göreceksiniz!.." diyen polis âmirine soruşturma açılır.
Burası AKP iktidarıyla idâre edilen ve ‘çözüm süreci’ adı altında temelleri dinamitlenen Türkiye’dir.
Ve bir polis âmiri sorar:
Ne yaptı lan size bu devlet?
Sâhi..
Solcu-Darbeci Hasan Cemal’den İslâmcı medya zübüklerine kadar..
Ne yaptı lan bu devlet size?
İ
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi