Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Adnan İslamoğulları > BU KAÇINCI SON ÇIRPINIŞ?

BU KAÇINCI SON ÇIRPINIŞ?


Daha bir gün evvel Hakkari’de dokuz can alan terör örgütüne hükümetin Başbakanının verdiği cevap buydu:


“Bunlar son çırpınışları.”


Otuz yıldır son kez çırpınan terör örgütünün katilleri bu gece yine son kez çırpındılar(!) ve Hakkari’de karakollara saldırdılar, güvenlik noktalarına saldırdılar ve yirmi dört evlâdımızın daha canına kıydılar.


Saatler süren çatışmalarda terör örgütünün kaybından söz eden yok, kaldı ki kaybı olsa da orada gebertilen bir PPK’lının ne kıymeti olacak? Bin tanesinin yerde yatan cesedi bir tek ana kuzusuna değecek mi? Hayır, değmeyecek!..


Katliamın ardından başlayan süreç klasik, sıradan..


Geniş çaplı operasyonlar başlatıldı, teröristlerin kaçış yolarlı top ateşine tutuldu…


Nitekim, İçişleri Bakanlığının açıklamasında, “Güvenlik görevlilerinin sevk edildiği Çukurca'da güvenlik kontrol altına alındı. İlçede şu anda durum sakin. Bakanlarımız arasında konuyla ilgili toplantı yapılıyor. Detaylı açıklama daha sonra yapılacaktır” dendi.


Yüzsüzlüğe bakın! İlçede güvenlik kontrol altına alınmış ve ilçede durum şu anda sakinmiş!!!


O güvenlik yirmi dört evlâdımızın gece boyunca saatlerce saldırıya mâruz kalıp şehit olmasından sonra mı kontrol altına alınıyor?


Şu ânda ilçede durum sakinmiş..


Daha ne olacaktı? Yüzlerce evlâdımızı mı şehit verecektik?


Irak sınırına kara harekâtı başlatılmış, dört kilometre içeriye girilmiş!


Girdiniz de ne yaptınız? Dağları taşları bombalamaktan başka?


En zavallı ve sefil açıklama Bakan Suat Kılıç’ın twitterdeki açıklamasıydı:


“24 şehidimize Allah'tan rahmet, yüreği yangın yerine dönen ailelerine sabır ve başsağlığı dilerim... İsrail'in hukuksuzluğuna, süper güçlerin kaygısızlığına, BM'nin sahteci tutumlarına başkaldıran Türkiye'yi yıldıramayacaklar!”.


Şunu demek istiyor zeki çevik ama zihni bulanık Gençlik ve Spor Bakanı:   


“Bu terör hadisesinin sebebi, hükümetimizin İsrail’e, süper güçlere ve BM’e aman vermeyen dışpolitikasıdır.”


Şehitlerin kanları üzerinden bile politika yapan bir zavallı zihnî işleyiş! Her konuda haklı olduklarını düşünen küstah bir kafa!...  


Bir tarafta, ülkede 24 saat içinde ocağına ateşler düşen ve artık bundan sonraki hayatlarını o ateşin içinde yürekleri yanarak yaşayacak olan kırk aile, diğer tarafta “Biz İsrail’e kafa tuttuk ondan oldu” diye düşünen bir zavallı irâde!


Ama alışkınız aslında!


Onlarca vatandaşımızın öldüğü tren kazasından tek suçlu olarak trenin makinistini ilan eden, Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının düşen helikopterini arayıp bulmayan, “bu konu çok fazla konuşuldu” diyen, Mavi Marmara gemisinin Gazze yolculuğunu el altından organize eden ama işler sarpa sarıp bayrağımızın çekildiği gemi İsrail askerleri tarafından baskına uğrayıp dokuz evladımızı öldürdüğünde sorumluluğu üzerinden atan, “onları biz göndermedik” diyen, cenazelerini almaya gidemeyen, cenazeler ve gemiler ülkeye geldiğinde ise bunu politik propagandaya çeviren, idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun idamdan evvel yazdığı son mektubu sansürleyerek TBMM’de timsah gözyaşlarıyla okuyan ve referandumda ülkücüleri keklik gibi avlayan bir siyasî ahlaksızlık izliyoruz on yıldır, alışkınız  aslında.


Birkaç kilometre duble yol, çiçeklendirilmiş üç beş tretuvara tav olup karşılığında ülkenin güvenliğinin ve galiba neredeyse bağımsızlığının satıldığını görmezden gelen bir kamuoyu var.


Karşımızda da bir IV. Murat portresi duruyor.


Ortadoğu’da “muvazzaf” bir efelik…   


Ülkede gönüllü bir aymazlık.


Şimdi ne diyecekleler? Ramazan Bayramı geçeli iki ay oldu neredeyse ve Kurban Bayramının arefesine geldik. Şimdi de Kurban Bayramı arefesinde operasyon olmaz mı dieyecekler? Evlatlarımızın kaatillerine besledikleri insaf ve merhameti biraz da bu ülkenin evlatarına besleyecekler mi?


Hayır!.. Hayır!..Hayır!..


Şimdi başlayacak satılık Türk medyası: 


Bu eylemi PKK içindeki falan kanat yaptı? Tam da barış süreci işlerken, hükümet tam İmralı'daki kaatil için için ev hapsi düşünürken, kimler bu süreci provoke etti? Bunların niyeti yeni Anayasa hazırlıklarını sabote etmek. 


Şimdi…


Bir İçişleri Bakanının, Bir MİT Müsteşarının istifa etmesi için daha ne olmalı?


Sınırlarınız içinde bir ilinizde ne kadar güvenlik noktanız var ise saldırıya uğruyor. Yirmi altı askeriniz şehit oluyor. Daha ne olmalı?


Hiç birinizin evladı oralarda askerlik yapmıyor, hiçbirinizin yakını da oralarda askerlik yapmıyor, acaba bu sebeple mi anlamıyorsunuz olan biteni?


Koro halinde iktidar yalakası haline getirilmiş ahlaksız Türk Medyası, daha ne kadar teslim olacaksınız bu kemiksiz iktidara?


Ne duble yol, ne ihracat rakamları, ne çiçeklendirilmiş tretuvarlar, ne Ortadoğu’da deli dana gibi koşturup taşeronluk eden bir hariciye!..


Bu kanı durduracak bir irade!


Sigara zammına gelen itirazlara öfkelenen iradenin, bir günde toprağa verilen kırk evladımızın kanlarının hesabı için öfkelenmesini daha ne kadar bekleyecek bu millet?


Ortadoğu’da rüzgar yapacağınıza içeride bir kasırga estirin.


Şu iyice bilinmelidir ki, İmralı’da beslenen elleri evlatlarımızın kanına bulanmış katil serbest de bırakılsa, ev hapsine de alınsa, paşa da yapılsa, Bodrum’da yirmi dönüm bir çiftlikte de beslense bu kanı durdurmayacaklar…


Bu milletin, bu askerin, bu polisin gücü bu itleri temizlemeğe yeter, bunu herkes bilir.


Yeter ki itlaf etmeğe karar verecek bir irade olsun.


Şehit olan evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum ve dün geceki uykumuzu kendimize haram ediyorum, dün geceki ve bundan sonraki tüm uykuları bu kan durana dek bu ülkeyi yönetenlere, kanın durması için İmralı’daki katile serbestlik isteyenlere haram olsun diyorum…

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS