3 çocuk yapın, 4+4+4 okula yollayın ve 25'erli, 10'arlı şehit kâfileleri hâlinde geri alın...
Trabzon, Ankara, Erzurum, Kırıkkale, Balıkesir, Ordu, Kastamonu, Aksaray, Çorum, Manisa, Zonguldak, Gaziantep, Nevşehir, Isparta, Tokat, Adana, Erzincan, Eskişehir, Iğdır, Yozgat, Malatya, İstanbul, Hatay, İzmir, Adıyaman, Konya, Diyarbakır, Van, Kars, Niğde, Bursa...
Yukarıda, geçtiğimiz Pazar günü 81 ili olan Türkiye’de ‘şehit cenâzeleri’ kaldırılan illerimizin isimleri...
Gazi Antep, Kahraman Maraş ve Şanlı Urfa’dan sonra artık neredeyse bütün şehir isimlerimizin başına bir ‘şehit’ sıfatı koyacağız.
Şehit Trabzon, Şehit Ankara, Şehit Erzurum, Şehit Kırıkkale, Şehit Balıkesir, Şehit Ordu, Şehit Kastamonu, Şehit Aksaray, Şehit Çorum, Şehit Manisa, Şehit Zonguldak, Şehit Gaziantep, Şehit Nevşehir, Şehit Isparta, Şehit Tokat, Şehit Adana, Şehit Erzincan, Şehit Eskişehir, Şehit Iğdır, Şehit Yozgat, Şehit Malatya, Şehit İstanbul, Şehit Hatay, Şehit İzmir, Şehit Adıyaman, Şehit Konya, Şehit Diyarbakır, Şehit Van, Şehit Kars, Şehit Niğde, Şehit Bursa...
Ve bu yazıldığı sırada ya da yayınlanana kadar şehitler veren, verecek olan diğer illler...
Ardından Bingöl’den şehit haberleri.. Akıllara sezâ bir ihmalkârlık örneği ve 10 evlâdımız daha şehit...
Yine aynı şekilde 1993’de izinden dönen ya da dağıtımı yapılmış askerlerin korumasız ve silahsız olarak birliklerine teslim olmak üzere sevk edildiği sırada şehit edilen 33 askerimiz gibi, yine yeterli koruma olmaksızın ve silahsız olarak otobüslere bindirilen 200 askerimiz yolda PKK’nın kurduğu pusuda roketli saldırıya uğradı ve 10 askerimiz şehit oldu, 70 yaralı askerimiz var.
Başbakan: “Silahları bırakırlarsa operasyonları bitiririz” dedi.
PKK cevap verdi: “10 şehit, 70 yaralı” .
Cemil Çiçek olayın ardından açıklama yaptı: “İsteseler de silahları bırakamazlar...”
Ve ilâve etti:
“Bu işin adı silahlı propagandadır. Terör örgütleri propagandayı bu tür eylemlerle yapar. Bu propagandanın amacı ‘ben her yerdeyim’demektir, güç gösterisidir” .
Büyük tespit doğrusu! Siyâsî tecrübe ve âkil adam diye buna derim işte ben!
PKK eyleminin amacı, “Ben her yerdeyim” demekmiş ve güç göstermekmiş.
Okuyan da sanacak ki Cemil Çiçek Meclis Başkanı değil, köşe yazarı ya da stratejist. Çözüm üretmek yerine, çözümlemeler yapıyor...
Askerleri kiralık otobüslerle silahsız vaziyette yola çıkaran bir aymazlık, bir ihmalkârlık, yol emniyetini sağlayamayan bir ahmaklık, bir vurdumduymazlık, istihbarat zafiyeti gösteren bir umursamazlık bir vicdansızlık.
Yüzlerce askeri balık istifi vaziyette KTM’lerde toplayan bir kokuşmuş zihniyet, aynı askerleri helikopterlerle sevk etmek yerine, hiçbir istihbarat güvenliği olmayan özel şirketlerden kiralanan otobüslerle silahsız olarak sevk eden bir hantal ve sorumsuz bürokrasi...
‘Kirpi’ isimli zırhlı ve mayına da dayanıklı araçları ‘ödenek yokluğu’ sebebiyle alamayan bir emniyet...
“Teröristler açısından akıllıca bir hareketle son otobüse ateş açılmış ve roketatarla son otobüsü hedef almışlar” diyen Bülent Arınç.
“Son parti şehitleri de Adli Tıp’a yolladık” diyen bir Vali.
“Şehitlik nasip işi” diyen bir İçişleri Bakanı...
“Üç beş Mehmetçik şehit oldu diye Meclisi toplayamayız” diyen AKP sözcüsü Hüseyin Çelik...
“Bu haftayı yoğun şehit programlarıyla geçirdik” diyen bir Bakan Ömer Çelik.
Ve konjonktür gereği ‘milliyetçilik’ diyemediği için ancak “Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi” diyebilen Bakan Ahmet Davutoğlu...
Sosyalist Enternasyonel’de ‘Kürt sorununu uluslararası platforma taşıma ve Filistin’le paralellik kurma’ rezâletinin mimarı ve Kürt meselesinin ‘Truva Atı’ Ana Muhalefet Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu...
AKP’nin yan kuruluşu gibi siyaset izleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli...
‘PKK’nın psikolojik harp taburu’ gazeteciler: Ahmet Altan, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Yasemin Çongar ve diğerleri.
Eski İslamcı yeni Kürtçüler...
Şimdi bir soru:
PKK ve terör sorunu neden çözülemiyor?
Ne kadar lüzumsuz bir soru değil mi?
Askerlerimizin gencecik bedenleri kiralık otobüslerle PKK pusularına kurban olurken, şehit bedenlerini uçakla baba ocağına gönderen ve bir haftadır kayıp şehidini bulamayan bir askeri ve sivil bürokrasiden kimse hesap soramıyor.
Ne kadar hazin değil mi?
Başbakandan Meclis Başkanına, Bakanlarından milletvekillerine kadar iktidar yalnızca yorum yapıyor, bir haber spikeri gibi, bir yorumcu gibi, bir stratejist gibi...
Ne kadar çaresizler ve kararsızlar değil mi?
vahiy insan şehir revelation ahlâk etik ethica nüzhet yalan estetik metafizik ebrah doğu batı fıtrat creation yaratılış iyilik kötülük dürüstlük eşref-i mahlûkat kişilik asâlet cesâret vefâ sadâkat ihânet yalan immoralist mitoloji belh’um adâl aere perennius antere genetik şuur terbiye muâşeret muâşaka muvâsalat firâk zarâfet letâfet ferâset panteon rolyef fresk heykel portre gravür ideal ülkü ülkücü kerbelâ aşk keşke cennet cehennem araf âdem havva hâbil kâbil elma haz hayâ hicap gurur hürriyet adâlet musâvat agnostic akıl dacret locig analytical antiq aristokrasi kûrûn-i vustâ giyotin hakikat hikmet paradox dialectic tenkit stoa akademia logos logos spermaticos felâsife gelenek hermeneutic semantic hint upanişad mutezile ihvân-ı safa ilk neden iskenderiye okulu medinetü’l fâzıla hürriyet kölelik rönesans ütopya rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed kur’ân endülüs ibn-i rüşd aristotales şeyh gâlip farâbi platon sokrat marcus aurelius galile mimar sinan kirkedard farabi ibn-i sina ibn-i hâldun kafka taşköprülüzâde gazâli musa cârullah şemseddin sâmi frasheri bergson enver paşa muhammed ikbal hayyam mehmet âkif yâkup cemil şems ibn-i haldun mevlâna ali şeriâti fuzulî ebu’l âlâ el maarrî ahmet mithat efendi cemil meriç nâmık kemal ahmed hamdi tanpınar kemal tahir yahya kemal cahid zarifoğlu dostoyevski tolstoy knut hamsun nietzsche oğuz atay gogol albert camus descartes herman hesse puşkin halil cibran kaşgarlı mahmut tevfik fikret cenap şehabettin neyzen tevfik motzart bach mahler tarkovski suç ve cezâ anna karenina madonna prag istanbul çocuk kalbi sn. petersburg soljenitsin marks kant heraklit hegel el-hamra endülüs kâmus u türkî redhouse wagner kâmus u okyanus lugat-i fransevî iliria shqip meydan larusse şakâyık-ı nûmâniye mevzuâtü’l ulûm abdülkadir merâgi ıtrî muhammed esed michelangelo van gogh cezanne rembrand monet hoca ali rıza ulysess gaze eleni karaindrou sezen aksu golha farid farjad osman hamdi