Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Adnan İslamoğulları > Bir 12 Eylül romanı: Elma ve Bıçak

Bir 12 Eylül romanı: Elma ve Bıçak




“Kaçak Yürek”  isimli modern bir hikaye üzerine kurgulanmış romanından sonra, bu kez bir 12 Eylül romanıyla okuyucu karşısında sevgili dostum Adnan Şenel. 


“Elma ve Bıçak”  isimli romanıyla bizzat yaşadığı 12 Eylül darbesini yatırmış otopsi masasına. 


Âşina portreler, âşina acılar, âşina hatıralar, âşina ıstıraplar, çileler, mücadeleler, hayal kırıklıkları, âşina şehirler, âşina mekânlar, âşina ölümleri okuyoruz sahifeler boyunca.. 
Gâlip Ağabey ve İsmail Şimşek.


Birisi bir adanmışlığın, bir mütevâzılığın, bir diğergamlığın, bir kendini hiçe saymanın, kendinden vazgeçmenin, bir fedakârlığın hikâyesi, Gâlip Ağabey’in hikâyesi...


Diğeri ise Mamak Cezaevi’nde gözlerine çöken bir sarılığın vardığı bir ölümün hikâyesi. Ölüme yaklaşmışken, ölüme ramak kalmışken bile arkadaşlarını düşünen, arkadaşları için endişelenen İsmail Şimşek’in hikâyesi, İsmail’in ölümü...


Bir neslin, vatanını çok sevmekten başkaca suçu olmayan bir neslin dramı aslında “Elma ve Bıçak”.


“Toprak-zindan-sürgün” üçlemesine mahkûm edilen ülkücülerin toprakta, zindanda ve sürgündeki hayatlarından çarpıcı ve etkileyici kesitlerle örülmüş, romanın yazarının bizzat yaşadıklarıyla zenginleştirilmiş akıcı bir uslûp ve ustaca kurgulanmış bir roman “Elma ve Bıçak”.   


12 Eylül’e dair oldukça verimsiz olan Ülkücü Hareketin, roman alanında önemli bir açığını kapatıyor, hem konusu hem de kurgusu ve ustalığı bakımından.   


Sahici, tanıdık, bildik sahifeler sürüp gidiyor roman boyunca.. 
Her Ülkücü okuyucu, romandaki her isim ve her olayla alâkalı olarak hayatının bir bölümünde yer almış bir isim ve hadiseyle râbıta kurabilecek kadar bize dair bir roman  “Elma ve Bıçak”.


Okuyucunun, romanın sahifelerinde karşılaştığı her karakter, her ülkücünün iyi tanıdığı bir ismin romandaki karşılığı. 


12 Eylül ile gereği gibi hesaplaşamayan Ülkücü Hareketin, bir hesaplaşması aynı zamanda  “Elma ve Bıçak”.


12 Eylül’ü gereği kadar ve gereği gibi yargılamayan, 12 Eylül ile alâkalı referandumda bile öyle ya da böyle, bir fikir birliği sağlayamayan Ülkücü Hareket adına bir 12 Eylül yargılaması  “Elma ve Bıçak”.


Hatıralarla beslenmiş ve zenginleştirilmiş, acının ve trajedinin bir içerinden anlatımı  “Elma ve Bıçak”.


Acının, dramın, idamların, ölümlerin ortasında yeşeren naif bir aşk hikâyesinin de romanı  “Elma ve Bıçak”.


Televizyon dizilerinde hiçbir objektif kriterin bağlayıcı olmadığı sol tahakkümündeki ülkücü karakterlerin, solun bitmek tükenmez ülkücü düşmanlığı ve önyargılarına bir reddiye aynı zamanda  “Elma ve Bıçak”.  


Her ülkücünün kütüphânesinde, gelecek nesillere miras olarak bırakması gereken, bir ülkücünün terekesinden çıkabilecek en değerli mirastan birisi  “Elma ve Bıçak” .


Adnan Şenel, 12 Eylül’den sonra yazılmış, 12 Eylül konulu romanlardan belki en iyisini yazdı. 


Hepimizin hayatından, hepimizin acılarından, hatıralarından, hepimizin unutamadıklarından sahifeler sundu bize, çocuklarımıza ve arşivimize.


Rahmetli ülküdaşımız İsmail Şimşek ile ilgili sahifelerin, İsmail’in yeğeni sevgili kardeşim Anıl Şimşek’e ulaşacak olması bile  “Elma ve Bıçak”ın yazılması için yeterli bir nedendi.


Adnan Şenel “Elma ve Bıçak”ı yazarak çok daha fazlasını yaptı, hepimiz adına. 


Kurgan Yayınları’ndan çıkan “Elma ve Bıçak”ın hepimizin kütüphanesinde bulunması ve okunması ve Adnan Şenel’in daha çok romanlar yazması gerekir, çünkü “Elma ve Bıçak” hepimizin hikâyesi... 

Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS