Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Adnan İslamoğulları > Bir ‘sefil yalnızlık’ fotografı…

Bir ‘sefil yalnızlık’ fotografı…


Yeni mottomuz bu, ‘değerli yalnızlık’.


Kulağa hoş geliyor doğrusu, pek afili bir lâkırdı gibi duruyor.


Lâkin ‘değerli yalnzılık’ kavramının, Türk dış politikasını stratejiden yoksun, başında kavak yelleri esen bir gençlik zamanının hislerine ve ideolojisinin kırıntılarına mahkûm eden bir kadronun zihninden sâdır olduğunu görünce, yan yana gelen bu iki güzel kelimenin ortaya koyduğu o güzel tedâilerin tamâmı uçup gidiveriyor zihninizden, yerini ise on yılın sonunda varılan bir ‘sefil yalnızlık’ fotografı alıyor.


Şâşâlı kürsü günlerinin, alkışların sarhoş etiği sekerât yıllarının, kalabalıkların cûş u hûrûşa erdirdiği  gururlu balkon konuşmalarının, dikensiz gül bahçesi hazırlayan medya dalkavukluğunun sonunda varılan ‘güç şehveti’yle temelsiz ve hesapsız bir Ortadoğu ve Arap dünyası liderliği fiyaskosuyla ortaya çıkan bir yalnızlık.


Halkaları on yıl içinde oluşan müteselsil bir yalnızlık zinciri bu aslında.


Servetinin kaynağı olarak ‘oğlunun sünnetinde takılan altınları gösteren’ bir ‘pervâsız yalnızlık’ bu.


Otuz yedi vatandaşımızın öldüğü tren kazasından sonra, “Lokomotifin direksiyonunda ben mi vardım kardeşim, neden istifa edeyim” diyen ‘sorumsuz bir yalnızlık’ bu.


“Ne olacak bu çiftçinin hâli, anamız ağladı?” diye soran bir çiftçiye, “ananı da al git” diyen ‘kaba saba bir yanızlık’ bu.  


“Şehit cenâzesi görmek istemiyoruz” diyen bir vatandaşa, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir canım kardeşim” diyen ‘patavatsız bir yalznılık’ bu.


“Rabbime sordum Clevland dedi” diyen ‘görgüsüz bir yalnzılık’ bu. 


Zonguldak’ta meydana gelen maden kazasında can verenler için, “Kader, acı çekmediler, güzel öldüler” diyen  ‘zavallı bir yalnızlık’ bu.


On iki askerimizin şehit düştüğü Dağlıca’daki PKK baskınında sonra “Sayıca çok fazlaydılar ve ağır silahları vardı’  diyen ‘çâresiz bir yalnılzık’ bu.


“Sayın Öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor” diyerek on binlerce insanın ölümünden sorumlu bir câniye “Sayın”, o câninin ve örgütünün ekin gibi biçtiği şehitlerimize “Kelle” diyen ‘gâfil bir yalnızlık’ bu.


Askerlerimizin PKK tarafından şehit edildiği günden bir gün evvel yeğeni dağda ölü olarak ele geçirilen  ve “Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis'i toplamayız” diyerek şuuraltındakini açığa vuran ‘iki yüzlü bir yalnızlık’ bu.


Şırnak’ta on askerimizin şehit edilmesinden sonra, şehit haberlerinin medyada yer almaması gerektiğini düşünüp, “Genel yayın müdürlerinin hepsine söyledik ama dinlemediler” diyen ‘ölçüsüz bir yalnızlık’ bu.     


Afyon’da meydana patlayan cephânelikte hayatını kaybeden yirmi beş askerimizin ölümünden sonra, “Burası bir cephanelik, zaman zaman olabiliyor böyle kazalar. Pakistan’da, Hindistan’da da oldu. Acı bir hadise, bir kaza neticesinde olan bir husus, ben kaza olduğuna mutmâinim” diyen ‘mutmâin bir yalnızlık’ bu.


“PKK ile görüşen şerefsizidir” dediği günlerden sonra PKKile görüşmeleri  bizzat kendisi söyleyen ‘münkir bir yalnızlıktır’ bu.


“Dağa çıkışlar eskiye oranla daha nitelikli bir hâl aldı” diyen ‘orantısız bir yalnızlık’ bu.


Önce racon kesip Perez’e “one minute” diyen ve ardından “ben onu moderatöre söyledim” diyerek geri adım atan “asılsız bir yalnızlık” bu.


“Mısır’daki darbenin arkasında İsrail var” diyen ve hemen ardından, “Başbakan onu derken İsrail’i kast etmedi, o genel bir söz” diye te’vil edilen ‘korkak bir yalnızlık’ bu.


Mısırdaki olaylar sebebiyle parti teşkilatına, “müzikli eğlenceler yapmayın” tâlimatı veren ama yirmi dört askerimizin şehit olduğu gün Shereton’da düğün yapan ‘çelişkili bir yalnızlık’ bu.


“Hatay’daki patlamalarda ölen vatandaşlarımızın hepsi sünniydi” diyen ‘bölücü bir yalnızlık’ bu.


Cuma hutbelerinde mazlum milletlere okunan dualarda bile Türk’ü unutan ‘günah bir yalnızlık’ bu…


* * * *


“Değerli yalnızlık’ dış politikada ‘tercih edilen’ bir stratejidir, ‘mâruz kalınan’ bir durum değil,  Türkiye’nin yalnızlığı tam bir ‘mâruz kalma’ durumudur. ‘Komşularla sıfır sorun’ adı altında üniversite amfilerinden Ortadoğu gibi bir uluslararası politikanın çıkarlar gayyası bir coğrafyaya uygulanmaya çalışılan ‘derin strateji’nin iflâsından sonra ‘mukadder bir yalnızlık’ bu.


İstediğiniz kadar cilâlayınız bu yalnızlıktan bir değer üretemezsiniz, bu yalnızlıktan sâdır olacak tek şey on yılınızın sefâletidir…    



  








Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS