Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Adnan İslamoğulları > Nikahta ihânet var…

Nikahta ihânet var…


Diyarbakır’da karanlık hesaplardan ve incitilen şehit kanlarından damıtılarak atılmış şâhit imzalarıyla kıyılan dört yüz çiftin nikahından bahsetmiyorum, onların nikahlarında kerâmet mi vardır, ihânet mi bilmem…


Bahsettiğim nikah, “Bana bir koca lâzım, o da bu seçimde lâzım” aceleciliğiyle kıyılmış bir ‘politik Ortadoğu nikahı…’.  


Yüz yıldır Ortadoğu’da sayısız evlilikler yapan, arada Amerika ile izdivaç tâzeleyen Barzani, Başbakanın özel dâveti ile Diyarbakır’a geldi ve AKP hükümeti ile gizli gizli yürüttüğü ‘seviyeli ilişkisi’ni alenîleştirerek nikaha dönüştürdü.


Nikahın onur konuğu, 2009 yılında Cengiz Çandar’a, “Benim şarkılarımla belki de binlerce kişi dağa çıktı” diyen, “İnanın bana terörist olan Türk devletidir” diyen ve dağlara mersiyeler yakan Şiwan Perver’di.


‘İhânet nikahı’nın sâdıçlığı ise salıverilmesine henüz bir formül ya da uygun konjonktür bulunamayan, salıverilme şartlarının henüz olgunlaştığına inanılmayan Öcalan’ın yerine vekâleten iştirâk eden Osman Baydemir’di, AKP hükümetine meşe dallarıyla alâkalı mânidar sorular soran Osman Baydemir…


Nikahın konukları arasında, Suriye politikası iflâs eden ve PKK’yı Türkiye’ye sınır komşusu yapmasıyla, düşürülen askerî uçağımızla, başına çuval geçirilen kurmaylarımızla, Mavi Marmara’da öldürülen dokuz vatandaşımızla, Habur’da ayaklarının altına kırmızı halı serilen PKK’lılarla, Doğu Türkistan’da katledilen Türklerle, Kerkük’te bombalarla parçalanan Türkmenlerle ve daha yüzlerce sebeple özür dilemeyen fakat, ülkesinden(!) uzak tutulan Şivan Perver’den özür dileyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve “Dağa çıkışlar artık daha nitelikli” diyen Bülent Arınç da var…


Bu tür cemiyetlerin telâşesinden genelde en yakınların dâveti  unutulur ve kırgınlıklar kalır geriye….


Bu nikahta da böyle oldu…


AKP hükümetinin barış umudu, İmralı’daki katilin kardeşi Osman Öcalan o tarihî güne(!) dâvet edilmedi…


Başbakanın sağ tarafında bulunması gereken Osman Öcalan kırgınlığını şu sözlerle dile getirdi:


Ben de Sayın Mesut Barzani ile Diyarbakır'a gitmek isterdim. Orada gidip çözüm sürecinde rolümü oynamak istiyordum. Barzani'nin delegasyonunda benim gibi bir kişinin olması gerekirdi. Hem başkan Öcalan'ın kardeşiydim, hem de uzun yıllar PKK içinde mücadele etmişim. Çözüm ve barış sürecinde rolümü oynamak istiyorum…”


Ama cemiyet günlerinin şaşkınlığı AKP hükümetinin Osman Öcalan’ın CV’sindeki “…uzun yıllar  PKK’da mücadele etmişim” referansını görüp takdir etmesine izin vermedi.


Bir diğer unutulan önemli isim Cemil Bayık’tı. O da o tarihî günde(!) Başbakanın yanında olmalı ve o sevinci birlikte yaşamalıydılar, geriye böylesi burukluklar kalmamalıydı…


Ve tabii açılım süreciyle birlikte Kürtlüğünü keşfeden ve kendilerinde birdenbire pervâsız bir cesâret peydâh olan İslâmcı Kürt yazarların eksikliği de tamamlanır cinsten bir eksiklik değildi. Özellikle “Türk bayrağının değişmesi gerektiğini” söyleyen Hilâl Kaplan ve “Türkiye adının tartışılması gerektiğini” ifade eden Hidayet Şefkatli Tuksal da otuz iki diş tekmili birden sırıtarak Başbakanın o mutlu gününde yanına yakışırlardı.


Ve bu nikahın hayâtî bir eksiği de, nikahın dinî vecibelerini ifâ etmesi ve duasını yapması gereken Sn. Diyânet İşleri Başkanıydı… Bu yılın kutlu doğum haftasını ‘kırılan onurların tâmiri’ne tahsis eden ve Osman Baydemir’in elinden üzerinde ‘Amed’ yazılı çinili tabak alan, Hacer’ül Esved taşının yerine konması hâdisesini bölgede kırılan onurların tâmiri için kullanmayı teklif eden ve sık sık bu topraklarda asla ve kat’a var olmayan bir hayalî ırkçılıktan şikâyet eden  Diyânet İşleri Başkanı… İşe aldığı bin tane allâme(!)  ‘mele’ ile törende olmalıydı muhakkak zât-ı devletleri…  


Hükümet bu eksikliklerini de önümüzdeki günlerde yapacakları proğramlarda giderirler artık. Kandil kadrosuyla piknik düzenlerler Kato’da, mangal yapıp birlikte zılgıt çekerler. Âkîl adamlarla Güney Kürdistan’a tur düzenlerler… Eşleri de altın günlerinde kahve fallarına bakarlar, “Üç vakte kadar size bağımsızlık görünüyor şekerim…” diyerek Şiwan Perver dinleyip göbek atarlar…


Bütün bu eğlenceler Türklerin ayranı kabarana kadar süreeer gider…


   






Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS