Telvin Hüsn-ü Hat Sahaf Şiir
Anasayfa > Adnan İslamoğulları > İhânetin iki fotoğrafı…

İhânetin iki fotoğrafı…



İki ihânet fotoğrafının ilki geçen hafta düştü medyaya. Yayınlanması ‘Adâlet Bakanlığı’nın iznine tâbi olduğunun yazılmasından bir kaç ün sonra BDP’liler tarafından paylaşıldı…


Elinden akan bebek kanlarıyla son elli yılın en büyük kan gölünün ortasında oturan, binlerce askerimizin, binlerce polisimizin, yüzlerce öğretmenimizin kanını emen bir terörün başı APO’nun sırıtan fotoğrafıydı ilk fotoğraf...


İmralı’da çekilmişti…


AKP’nin yürüttüğü ‘açılım süreci’yle İmralı’da yattığı hücresi dünyaya açılan bir ofise dönüşen katil APO’nun kendisini ziyâret eden BDP’lilerin objektifine sırıttığı fotoğraf…


O fotoğraf ve o sırıtış, şehitlerimizin kanı ve aziz hâtıraları üzerine düşmüş bir büyük leke, bir büyük hakâret bir büyük ihânetin fotoğrafıdır; o lekenin, o hakâretin ve ihânetin hâmisi bizzat AKP iktidârı ve içindeki ırkçı Kürt lobisidir…


O fotoğraf ve o sırıtış, devletin hükümranlığının, güvenliğinin, birliğinin, bağımsızlığının, güvenliğinin üzerine terör, cinâyet ve kan ile kazanılmış bir zafer hissinin yansıdığı bir zillettir, bu zilletin hâmisi de AKP iktidârıdır…


O fotoğraf ve o sırıtış, henüz yirmi yaşındaki evlâtlarını şehit veren anne babaların şehitlerinin albayrağa sarılı tabutları başında dudaklarından dökülen “vatan sağolsun” cümlesinin anlamını yitirdiği fotoğraftır, “vatan sağolsun” iki kelimelik bir metânet ve bir adanmışlık destânıdır, bu destânı neredeyse pişmanlığa dönüştürecek olan açılım süreci isimli ‘sinsi ve hileli barışın’ hâmisi AKP iktidârıdır…


O fotoğraf ve o fotoğraftaki kanlı sırıtış, binlerce cinâyet ile, binlerce insanın ölümüyle edinilmiş bir konforun sırıtışıdır, o konforun hâmisi AKP iktidârıdır…


İkinci fotoğraf henüz yeni, bir-iki gün evvel düştü gündeme…


Sınırlardaki birliklere asker götüren askerî konvoyun Beytüşşebap’ta yolun iki tarafına dizilmiş BDP’lilerin PKK paçavraları ve zafer işâretleri arasından geçişini gösteren fotoğraftı…


O fotoğraf, güvenlik politikalarını rafa kaldıran ve yerine ‘açılım süreci’ adı altında ülkenin bir bölümünü terör örgütünün hâkimiyetine terk eden AKP iktidârının devlet albümüne bıraktığı bir utanç fotoğrafıdır…


                                                                                                                                                                          O fotoğraf, BDP’lilerin, PKK’lıların zılgıtları ve PKK paçavraları arasından geçen askerî aracı işgalci görüntüsüne büründüren ve bin yıllık bir vatan toprağının hükümranlığını Oslo’da pazarlık masalarında terk etmiş AKP politikalarının PKK lehinde semeresinin fotoğrafıdır…


O fotoğraf, otuz yıldır dağlardaki pusularda can veren, mayınlarda parçalanan, basılan karakollarda hayatını kaybederek şehit olan asker ve polislerimizin aziz hâtıralarının üzerinde tepinerek zafer çığlıkları atan PKK’ya tatmin olmaları için AKP tarafından imzalanan fotoğraftır…


O fotoğraf, asimilasyon diyerek, anadil diyerek, kültürel haklar diyerek cinayet makinesine dönüşmüş yarı insan katillerin terörle vardıkları yerin fotoğrafıdır…


O fotoğraf, “barış” diyerek, “açılım” diyerek, “kardeşlik” diyerek, Ortadoğu’da lider ülke diyerek, sınırlarımız içinde eşkıyânın tanınması fotoğrafıdır…


O fotoğraf, yolsuzluklarla kirlenmiş AKP iktidârının gözlerden kaçırdığı bir büyük tehlikeyi gözümüze  sokan fotoğraftır; Güneydoğu’da devletin yerini PKK almıştır ve bu, AKP iktidârının açılım politikalarının PKK’ya sağladığı  bir siyâsî üstünlüktür…


O fotoğraf, kendi dağlarını ve kendi şehirlerini PKK’ya terk eden hükümetin dişlerine göre gördükleri cemaate kestikleri raconlarının PKK karşısında süt dökmüş kediye döndüklerinin fotoğrafıdır…


O fotoğraf, yolsuzluk soruşturmalarının başladığı 17 Aralık tarihini ‘şeb-i arus’ olarak telâkkî eden Davutoğlu’nun ve onun şahsında AKP iktidârının ‘yüzsüzlük’ fotoğrafıdır…


O iki fotoğraftan rencide olmayan nâmuslu bir vatan evlâdı, namuslu bir Türk, namuslu bir vatandaş yoktur…


Önümüzdeki seçimler belediyeciliğin değil, o iki fotoğrafın bedelinin ödetileceği seçimler olacaktır, olmalıdır…


Türk milleti sırtındaki AKP ihânetinin hançerinden kurtulmalıdır…








     






Yorumlar

Güvenlik Kodu

vahiy  insan  şehir  revelation  ahlâk  etik  ethica  nüzhet yalan estetik  metafizik  ebrah doğu  batı  fıtrat  creation  yaratılış  iyilik  kötülük  dürüstlük  eşref-i mahlûkat  kişilik  asâlet  cesâret  vefâ  sadâkat  ihânet  yalan  immoralist  mitoloji  belh’um adâl  aere perennius  antere  genetik  şuur  terbiye  muâşeret  muâşaka  muvâsalat  firâk  zarâfet  letâfet  ferâset  panteon   rolyef  fresk  heykel  portre  gravür   ideal  ülkü  ülkücü   kerbelâ  aşk keşke  cennet  cehennem  araf  âdem  havva  hâbil  kâbil  elma  haz  hayâ  hicap  gurur  hürriyet  adâlet  musâvat  agnostic  akıl  dacret  locig  analytical  antiq  aristokrasi  kûrûn-i vustâ  giyotin  hakikat  hikmet  paradox  dialectic  tenkit  stoa  akademia  logos  logos spermaticos  felâsife  gelenek  hermeneutic  semantic  hint  upanişad  mutezile  ihvân-ı safa  ilk neden   iskenderiye okulu  medinetü’l fâzıla   hürriyet  kölelik  rönesans  ütopya  rethoric allah’ın kulu abdullah muhammed  kur’ân  endülüs ibn-i rüşd  aristotales  şeyh gâlip  farâbi  platon  sokrat   marcus aurelius  galile  mimar sinan  kirkedard  farabi  ibn-i sina   ibn-i hâldun  kafka  taşköprülüzâde  gazâli  musa cârullah  şemseddin sâmi frasheri  bergson  enver paşa  muhammed ikbal  hayyam  mehmet âkif  yâkup cemil  şems  ibn-i haldun  mevlâna  ali şeriâti  fuzulî  ebu’l âlâ el maarrî  ahmet mithat efendi  cemil meriç  nâmık kemal  ahmed hamdi tanpınar  kemal tahir  yahya kemal  cahid zarifoğlu  dostoyevski  tolstoy  knut hamsun  nietzsche  oğuz atay gogol  albert camus  descartes  herman hesse  puşkin  halil cibran  kaşgarlı mahmut  tevfik fikret  cenap şehabettin  neyzen tevfik  motzart  bach  mahler  tarkovski  suç ve  cezâ   anna karenina  madonna  prag  istanbul  çocuk kalbi  sn. petersburg  soljenitsin  marks  kant  heraklit  hegel  el-hamra  endülüs  kâmus u türkî  redhouse  wagner  kâmus u okyanus  lugat-i fransevî  iliria shqip  meydan larusse  şakâyık-ı nûmâniye  mevzuâtü’l ulûm  abdülkadir merâgi  ıtrî  muhammed esed  michelangelo van gogh  cezanne  rembrand  monet  hoca ali rıza  ulysess gaze  eleni karaindrou  sezen aksu  golha  farid farjad  osman hamdi

Tasarım : ATS